Konuyu pek çok yönüyle ele alacağım ancak öncelikle kapatılma nedeni olan resmi açıklama:
«İnstagram.com, 02/08/2024 tarihli ve 490.05.01.2024.-608903 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararıyla erişime engellenmiştir.» şeklindedir.
31 Temmuz günü İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya platformu X üzerinden Haniye’nin ölümü sonrası taziye mesajı yayımladı. Instagram’ın Haniye ile ilgili paylaşımları engellendiğine dikkat çekti ve şiddetle kınadığını, bunun çok açık bir sansür girişimi olduğu ifadelerine yer verdi.
Bilgi teknolojileri kurumundan alınan bilgilerde yasağın nedeni Instagram’ın katalog suçlarına uymadığı olarak belirtildi.
Katalog suçları; intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama, Atatürk aleyhine işlenen suçlar ve yasadışı bahis maddelerinde ele alınmaktadır.
Bu kadar resmi açıklama duyurusundan sonra gelin isterseniz bunun nedeni hakkındaki tartışmaları ele alalım.
İlk tartışma sosyal medya platformlarının tek bir ülkeye ait olmadığı, Dünya’nın tümünde faaliyet gösterdikleri ve bu faaliyetleri sırasında elde ettikleri gelirlerden, geliri elde ettikleri ülkeye pay vermeleri talebi. Bu yönde talepler pek çok ülkede seslendiriliyor. Bizim verdiğimiz reklamdan bizim ülkemize hiç pay kalmaması ve tümünün Amerika’ya gidiyor olması, gerçekten rahatsız edici bir durum ama bu noktada platformlar karşısında tümüyle muktedir olan ülke bulunmuyor. Bu da geçen yazımın sonuna bıraktığım şirketokrasi rejimi noktasına bizi bir kez daha götürüyor.
Bazı ülkeler tarafından platformları masaya oturmak zorunda bırakan diğer konu ise platformları yerel temsilcilik açmaya zorlamaktır.
Bu noktada ülkeler büyük ölçüde başarı sağlamışlardır. Bu noktada çok düşükte olsa ekonomik gelirden ülkelere pay aktarılması sağlanmaktadır. Ancak burada sağlanmaya çalışılan esasen bazı içeriklere ülke bazında erişim yasağı getirilmesinin çabuklaştırılmasıdır.
Bazı platformların ülkelerin bilgi teknolojileri kurumları için bir araç hazır ettikleri ve hiç platformdan izin dahi alınmadan içeriklere erişim engeli getirebildiği söylenmektedir.
Ancak burada verilen araç vasıtasıyla gerçekleştirilen, tümden sansür ya da içeriğin tümüyle kaldırılmasından ziyade o içeriğin belirli bir bölgeden görülememesinin sağlanması şeklindedir.
Instagram’ın yasaklanması konusunda neden olarak gösterilen en önemli düşüncelerden biri de Instagram üzerinde küçük esnafın komisyonsuz satış yapması ve bu satışların dünyaca ünlü ya da yerelde çok güçlü satış platformlarını gelir kaybına uğratmasıdır.
Bu görüşü güçlü kılan en önemli neden bahsi geçen diğer bütün iddiaların esasen sosyal medya platformlarının tümünün ortak yönü olmasıdır. Sözgelimi bir katalog suçundan bahsediliyorsa bu suç bütün platformlar tarafından zaten uzun yıllardır işlenmektedir. Keza ülkeden elde edilen gelirden ülkeyi paylandırmamak da aynı şekilde ortak özelliktir. Temsilcilik açmamakta kahir ekseriyetinin ortak tavrıdır.
Dolayısıyla Instagram’ın diğer sosyal medya platformlarından ayırt edici ayrımının esasen platformun B2C ilişkilere zemin oluşturmasıdır. Üstelik bu alanda Dünyaca ünlü platformlar bulunmaktadır.
Günümüzde E-Ticaret denildiğinde küçük esnafın kendisine ait bir web sitesi kurarak, okyanus olarak ifade edebileceğimiz internette kendisini öne çıkarması oldukça zordur. Bu nedenle küçük esnaf kendisini ifade etmek için bu bilindik e-ticaret platformlarına dahil olmakta ve her satışından %35’lere varan oranda ticaretini üzerinden yaptığı platforma komisyon vermektedir.
İşte bu noktada Instagram esnaf için bir soluk olmuştur. Ürünlerini Instagram’ın bilinirliğinden yararlanarak tanıtmanın konforuna kendilerini kaptırmışlardır.
Ancak böylesine ticarette, devlet açısından bakıldığında vergilendirilmeyen kazanç oluşabilme ihtimali bulunmaktadır. Sözünü ettiğimiz büyük şirketlerin de devletle yakın çıkar ilişkilerinin olduğu açıktır.
İşte bu noktada e-ticaret platformlarının gelirlerini arttırma ve devletin vergiyi daha kolay toplayabilme arzusu çıkar birlikteliği oluşturmuştur.
Instagram’ın bu nedenle de kapatılmış olabileceği, kapanma nedeniyle gelir kaybına uğrayan esnafın yeniden büyük e-ticaret platformlarına giderek onlar üzerinden satış yapmayı seçeceği arzu edilmektedir.
Bu nedenle süreç belirli bir aşamaya gelene kadar Instagram’da kesintiler yaşanacağı, istenilen seviyeye ulaşıldığında yeniden serbest bırakılacağı tezi dillendirilmektedir.