Geçmişe kıyasla günümüzde neyin gerçek olduğunu anlamak çok daha zor. Son yıllarda gerek teknolojide gerekse illüzyon materyallerinde oldukça hızlı bir gelişme yaşandı.

Mesela parla isimli marşı Zeki Müren’in sesinden dinlemek son derece enteresan bir duyguydu.

Benzer biçimde lateks alanındaki gelişmelerde ölü birinin tıpkısının yaratma imkanı verdi. Böylelikle aslında Zeki Müren’e sadece dijital destekli teknolojiyle ses vermekle kalmayıp fiziksel olarak da yaratmak mümkündü. Ancak hepimiz biliyorduk. O ölmüştü.

***

Bir sanatçı kolay yetişmiyor cümlesini sıklıkla duymuşsunuzdur. Evet gerçekten de toplumlar uzun yıllarda bir kişiyi benimsiyorlar. Ve o kişiyi bir daha unutmaları da mümkün olmuyor.

Öyleyse elimizdeki sanatçıyı niye kaybedelim ki demek sizce de mümkün değil mi?

Gelin bir senaryo yazalım. Ajda Pekkan aslında çoktan dünyadan göç edip gitmiş. Ama sanatçının ajansı; akrabalarından bunu kamuoyu ile paylaşmamalarını istiyor. Ajda’ın yerine genç bir dansçı bulmuş. Böylelikle konserlere maskesini takıp dansçı çıkıyor. Ve yaşına rağmen Ajda konserlerinde insanüstü bir performans gösteriyor.

Akrabalar Ajda’dan hala para almaya devam ediyorlar ve duruma razılar. Ajans hala çok para kazanmaya devam ediyor. Yerine geçen iyi paralar alıyor ve durumdan mutlu. Basında hala sayfalarına haber taşıyabiliyor ve para kazanmaya devam ediyor. Böylelikle herkesin mutlu olduğu bu yapı da sürdürülebilir oluyor.

Tabi ki bu yazdıklarım benim uydurduğum bir senaryodan ibaret. Ancak başka alanlardan da bakıldığında uygulanabilirliği olan bir senaryo.

***

Küresel sisteminde yeni oyuncu yetiştirmeyle ilgili ciddi sıkıntıları var. Bu nedenle Merkel 20 yılı aşkın süre Almanya’nın başında görev aldı. Yine Putin’in 30 yılı aşkın süredir Rusya’nın başında olması bu nedenle midir?

Bu tartışmalar Dünya’da sıklıkla Amerika başkanı Joe Biden için yapılmakta. Biden’in bazı fotoğraflarında kulak memesinin yüze yapışık, bazı fotoğraflarda ise aşağıya sarkık olması buna delil olarak gösterilmektedir.

Neticede burada dile getirdiğimiz senaryolardır. Ancak bu günkü teknoloji ele bir kişinin tıpatıp aynısına dönüşebilmek mümkündür. Yapay zeka katkılı dijital teknolojiler marifetiyle de o kişinin sesini çıkarabilmenin mümkün olduğu bir hakikattir.

Bilgisayardan katılınan video konferanslar açısından baktığımızda iş çok daha kolaylaşmaktadır. Nvidia’nın geçtiğimiz yıllarda Metahuman diye duyurduğu teknoloji kısaca şöyle özetlenebilir. İnternette kullanmak üzere kendinize bir avatar seçiyorsunuz. Ve avatarınıza da bir ses. Siz konuşuyorsunuz ve avatarınızda diğer kişilerle kendi görüntüsüyle konuşmaya başlıyor. Üstelik konuştuğu kişilerin her biriyle kendi dillerinde. Nvidia bu teknolojiye birde göz kontağı koyduğunu belirtiyor. Siz kağıttan okumaya başladığınızda Metahuman hala video konferansta bulunduğu kişilerin gözlerinin içine bakmaya devam ediyor.

Görsel teknolojilerde ayrıca CGI gibi katman yapılarından da söz etmek mümkün. Ancak bu yazımızın asıl konusu hakikat karmaşası olduğu için daha fazla üzerinde durmayacağım.

Ancak günümüzde olaylar üzerinde çok fazla durulmaması, olayların hakikati değiştirmek için düzenlenmiş olabileceğini unutmamak gerektiğini hatırlatırım.

Gördüklerimiz birer illüzyon mu?

Yoksa gerçek mi?

Üzerinde defalarca düşünmek gerekmektedir.