Emperyalist devletler sömürecekleri, bölüp parçalayacakları ülkeler hakkında kısa vadeli değil de, uzun vadeli planlar yaparlar. Kim bu emperyal plan yapan devletler diye sorulacak olursa; Emperyalist devletlerin ağa-babası, akıl hocası İngiltere, İngiltere’nin vurucu gücü ise Amerika Birleşik Devletleridir. Fransa, İtalya, Almanya ise bu iki ülkeye vurucu yan destek sağlayan leş kargalarıdır. Bu devletler bir koalisyon oluşturur, işgal edilen ülkenin başına ABD güçleriyle birliktebomlalar yağdırır, sonrasında herkes hissesine düşen payını alır ve kenara çekilir. Ta ki yeni bir işgal planı gerçekleşinnceye kadar.

İşte Size 130 Yıl Önce Yapılmış Bir Plan

Yeni Çağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut’un 23 Temmuz 2025 tarihli yazısında: “Emekli amiral İlker Güven, ABD Kongresi’nin 54’üncü döneminde, 31 Ocak 1896 tarihinde aldığı gizli kararı, gizliliğinin kalkmasından 100 yıl sonra 2007 yılında bulup okumuş, çevirisini yapmış ve Maya dergisinde bir makale ile Türk kamuoyuna duyurmuştu.

Bu karara göre; ABD temsilcisi mutlaka ABD vatandaşı olacaktır. Temsilci, Hıristiyan ülke yöneticileriyle iş birliği yaparak aşağıdaki görevleri yerine getirecektir;

a) Tüm Hıristiyan ülkelerden ABD temsilcisi ile beraber çalışacak, benzer özelliklerde birer hükümet temsilcisinin atanması sağlanacaktır.

b) Uluslararası Hıristiyan Komitesi’nin uygun bir bölgede organizasyon çalışmalarına başlaması sağlanacaktır.

c) Uluslararası Hıristiyan Komitesi’nce din, mezhep ve milliyet özelliklerine bakılmaksızın geçici bir Hıristiyan yöneticiyi Türkiye’nin başkanı olarak seçmesini müteakip Osmanlı İmparatorluğu’nun mevcut bölgelerinin sınırlarla ayrılması, bu bölgelerin Hıristiyan eyaletleri kabul edilerek, Hıristiyan gücünün Türkiye Birleşik Devletleri adında toplanması sağlanacaktır...”

d) Geçici hükümet Türkiye Birleşik Devletlerinin sınırlarının içerisindeki etnik özelliklerine uygun olarak oluşacak Ermeni devleti müttefikimize tüm Hıristiyan devletlerinin askeri destek sağlamaları istenecektir.

e) Daha önce bahsi geçen geçici hükümetin süresini tamamlamasından sonra müttefik güçler tarafından kısa zaman içinde Türkiye Birleşik Devletleri’nin Uluslararası Hıristiyan Komisyonu tarafından tanınması sağlanacaktır. Türkiye’de ılımlı dini fikirleri olan ve insanlara olumlu yaklaşan yönetimlerin kurulmasına özen gösterilecektir."

AKP bir Proje partisidir ve proje sahipleri zaman zaman muhataplarından projeye sadık kalmaları konusunda ikazlarda bulunurlar, verilen sözlerin yerine getirilmesini isterler.

İşte burada DİKEN Gazetesi, 11 03 2016 tarihli yazısında The Washington Post Gazetesinden alıntı yaparak: (https://www.washingtonpost.com/opinions/turkeys-erdogan-must-reform-or-resign/2016/03/10/80cc9be2-dffe-11e5-9c36-e1902f6b6571_story.html) ABD’nin eski Ankara büyükelçileri Mort Abramowitz ve Eric Edelman: “Erdoğan’ın ya istifa etmesi ya da reformları gerçekleştirmesini istediklerini yazıyor.

Türkiye geçtiğimiz yıl Ekim ayından buyana bir yandan “Terörsüz Türkiye!”(hangi mucit bulduysa çözüm süreci dense 1.sinden dolayı tepki çekecek) icadını gündemine taşırken, diğer yandan yaz sıcaklarının bastırmasıyla ormanlık alanlarımız dört bir yandan alevlere teslim olmuş durumda.Her ne hikmetse 20 Haziran 2025 tarihinde komisyondan geçen Maden Yasası ile Yangınlar eşzamanlı olarak başladı, ne kadar ilginç değil mi?

Diğer ilginç bir konu ise; Suriye sınırımızdaki mayınlar temizlendikten sonra Suriye iç savaşının başlatılması ve 4 milyon Suriye kaçkınının ellerini kollarını sallayarak ülkemizi işgal etmesi. Bunları hatırlamaz unutursak olayların sebep ve sonuçlarını doğru değerlendirmiş olmayız.

Gelinen Nihai Sonuç

Cumhur Başkanı Erdoğan’ın Arap Baharı yıllarında meşhur 4 parmak Rabia işareti vardı. Sonra bu 4 parmak Rabia işareti; Tek Millet, Tek Vatan, Tek Din ve Tek Dil’e dönüştürüldü. Fakat son gelişen olaylar neticesinde bu sözlerden de vaz geçildi ki, Türk vatanının çok ortaklı sahipleri çıktı. Cumhurbaşkanı son konuşmalarında Türk Milletinin: Türk, Kürt ve Araplardan oluştuğunu ve hep birlikte İslam ümmetinde birleştiklerini dile getirir oldu.

Bütün bu gelişmeler ışığında neler oldu kimler hangi konularda neler söyledi ona bakalım:

- ABD’nin 2004 – 2009 tarihleri arasında dışişleri bakanlığını üslenen Condoleezza Rice, 7 Ağustos 2003 tarihli Washington Post gazetesinde yazdığı makalede: “Ortadoğu’da Türkiye dâhil 22 ülkenin sınırlarının değişeceğinden” bahsediyordu.

- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 28 05 2023 tarihli konuşmasında: “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez” dedi.

- ABD'nin Suriye-Lübnan Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack: "Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür" dedi. Barrack, "İsrail'in Suriye'yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini" de söyledi.

- Bu arada AKP’li eski milletvekili Metin Külünk de “Türkiye Birleşik Devletleri kurulacak, Türkler cihana hükmedecek.” dedi.

- Diğer bir AKP milletvekili Genel Başkan yardımcısı Ali İhsan Yavuz ise: “Biz Türk Partisi değiliz Türkiye partisiyiz.” Dedi.

Bütün bu konuşmaların lâf olsun diye boş yere söylendiğini sanmıyorum. Türkiye, tarihinde hiç olmadığı kadar çok kritik bir eşikte. Her şey Türk Milletinin azim ve kararlılığına bağlı. Mustafa Kemal’in 21-22 Haziran tarihli Amasyagenelgesinde dediği gibi ya: “Milleti yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.” Ya da gerisini yazmak istemiyorum.