Bir büyüğüm anlatmıştı.

"Necip Fazıl’ı yakından tanımak konferansına katılmayı çok istiyordum.

Birkaç yıl uğraştıktan sonra zor bela konferansına katılma fırsatı buldum. Memlekete dönerken otobüste kafamdaki Necip Fazıl daha büyüktü diye düşünmeye başladım. Keşke hiç konferansa gelmeseydim "dedi.

Bir başka büyüğüm anlattı;

"Seksenli yılların efsanevi Genel başkanlarından birinin ilçe başkanıydım. İlçedeki program bitti genel başkanı Yalova’ya götürmek için arabama bindirdim. Yalova vapuruna bindiğimizde genel başkan arka koltukta horlamaya başladı. Ana aa dedim. Genel başkan da horluyormuş. Ben o güne kadar onları yemez içmez uyumaz zannediyordum. Genel başkanı horlamasından sonra da kafamdaki bakış değişti."

Ben de dün Picasso’yu yakından tanıyana kadar ona daha fazla saygım vardı.

İntihar eden eşler intihar eden çocuklar torunlar kendisinden nefret eden akrabalar…

Nuri Alço‘nun gazozu neyse, Picasso’nun resmi oymuş .

Genç ve güzel bayanlara sizin resminizi yapayım mı diye yaklaşıyormuş…

Picasso için torunu Marina Picasso, Dedem Picasso adlı anılarında şöyle yazdı:

"Onları kendi hayvani cinselliği için kullanıyor, itaatkar hale getiriyor, büyülüyor, sindiriyor ve ezip tuvaline sürüyordu. Geceler boyu onların özünü sömürdükten sonra, bitip tükendiklerinde ise onları başından atıyordu…."

50 yaşındayken tüm eserlerini kayıt altına almaya başlayan Picasso'nun 75 yıllık kariyerinde ürettiği 13,500 tablo ve desen, yüz binden fazla baskı, 34,000 kitap betimlemesi, 300 heykel ve seramik çalışmasını olduğu bilinir.