Dün Türkiye’de ilk ve orta öğrenim öğrencileri dersbaşı yaptı. Bu sene ilk ders konusu olarak Milli Eğitim Bakanlığı “Çanakkaleden Gazze’ye bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi” temasını benimsedi.
Çanakkale’de ortak mücadeleden ve Gazze’de olan insanlık dramından söz edildi ve vatan sevgisi anlatıldı.
Çanakkale bir büyük destandır, Anadolu insanının cesaret ve kararlılığının destanıdır.
Tekrar edelim Anadolu insanının şanlı savunmasıdır Çanakkale. Arap ve Bedevi aşiretlerini dahil etmek o çöllerde arkadan vurulan şehit olan Osmanlı askerine saygısızlık olur.
Gazze’de yaşanan bir savaş suçu değil insanlık suçudur. Bu suçu işleyen İsrail muhakkak ki bu işlediği suçların cezasını çekecektir, çekmelidir.
Bize düşen görev bu insanlık dramının karşısında yer alabilmektir ve her yerde bunu korkmadan dile getirebilmektir.Orada hayatın kaybeden Kadın çocuk ve yaşlılara acımamak destek vermemek insanlığınızı kaybetmeniz demektir.
Peki Uygur Türkleri?
Orada yaşanan Çin devletinin işlediği insanlık suçları?
Olanları görmezden gelmek, Uygur Türklerinin sistematik olarak soykırıma uğraması karşısında tek kelime etmemek.
Bunun kabul edilebilir yanı var mıdır?
Uygur Türkleri yaklaşık elli yıldır sadece Türk ve Müslüman oldukları için her gün şiddeti artan bir cinnet hali ile yok ediliyorlar.
Uzak coğrafya ve kapalı Çin medyası nedeniyle yansımasada bu durumun Gazze’den ne farkı var?İlk derste neden yok?
Okullar 9 Eylülde açıldı.9 Eylül İzmirin Kurtuluşu, Milli mücadelenin son noktası.
Bugün hepimizin vatandaşı olmaktan şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu öncesindeki son savaşın son günü.
Anadolu’da işgal güçlerinin piyonu Yunanlıların yarattığı mezallimin bittiği gün.
Yani “bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisinin” belkide son yüzyıldaki en önemli köşe başı.
Peki neden ilk dersin içinde yok?
Zamanı gelecek, söylenecekleri tarih söyleyecek.