Bayramınızı kutluyorum.

Bu kadar kötüsünü umarım bir daha yaşamam.

Bugün bayram.
Bayram yazısı yazayım diye oturdum bilgisayarın başına.

Bunca yıldır büyük bir heyecan ile beklerim bayram sabahını.

Sabah erken kalkarım bayram namazı için camii ye elimde seccade giderim.

Çocukluğumdan bu yana babamdan gördüğüm bir törendir her şey.

Namaz çıkışı bayramlaşma.

Kurbanı ben kesmiyorum uzun yıllardır sadece vekalet veriyorum, bağışlıyorum.

İlk gelen onun mesajı.

Ardından arkadaşlar, kızım, bayramımı kutlayan mesajlar.

Sabah kahvaltısı babamın bıraktığı mirasa uygun.

Bir bol köpüklü kahve, oturdum yazmak için.

Sosyal medyada bir kısa süre dolaştım.

İlk haber; bir genel başkan rahmetli Alparslan Türkeş’in mezar ziyareti sonrasında açıklama yapmış.

Demiş ki “Kurucu önder Abdullah Öcalan’ın barış için silah bırakması çok önemlidir. Anayasa yapılması zorunluktur”

Benim bu laflardan sonra söyleyeceğim kalmadı.

Yazmak, tartışmak, doğruları anlatacak kadar enerjim de.

Yaşadığım onca yılın sonunda ilk defa lafın öneminin kalmadığını anlıyorum.

Bu umarım bu kadar kötü son bayramım olur.

Ben önümüzdeki yüz yılın Türk Yüzyılı olacağını yazmaya çalışırken, binlerce masumun kanı ellerinde birine kurucu önder denilince laf bitti.

Başta şehit yakınlarımız, gazilerimiz olmak üzere, kırk yıldır mücadele eden vatan evlatlarının, milletimizin bayramı kutlu olsun.

Tanrı Türkü korusun yüceltsin.