28 Haziran 1923 tarihinde tarihinde, 2. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılmış olan 1923 Türkiye genel seçimleri Türkiye'nin ilk genel seçimleridir.Bu seçimden sonra Cumhuriyet Halk Partisi 1927, 1931, 1935, 1939, 1943 seçimlerinde Tek parti olarak yer almıştı.

1946 seçimleri ile Türkiye’de çok partili seçimler dönemine geçilmiştir. İlk genel seçimden sonra 27 kez Genel seçim yapılmış ve 14 Mayıs 2023 tarihinde ise 28 . Dönem Genel seçimlerini yapacağız.

2018 genel seçimleri öncesine kadar yapılan seçimlerde bol bol seçim vaadlerinde bulunulmuş. Seçim meydanlarında halaylar çekilmiş, araç konvoyları yapılmış, her taraf parti bayraklarıyla donatılmış. Seçimlerde zaman zaman seçmenler arasında kavgalar olsada insanlar ayrıştırılmamış ve öteleştirilmemiştir.

Siyasi liderler birbirlerine hakaret varan söylemlerde bulunmamışlar, seçmenleri ise hep baş tacı yapmışlar. Vatandaşın kendilerine oy vermeleri için hep hoş görülü olunmuş, nezaket kurallarını aşmamışlar.

Taa ki 2018 seçimlerine kadar. 2018 seçimlerinde seçim vaadlerinin yanı sıra vatandaşa aba altından sopa gösterilmeye başlanılmış, korku empoze edilmeye başlanılmış.

Özellikle iktidar partisince “Eğer biz seçimde galip gelmez isek ülkede bir beka sorunu yaşanır, ülke bölünür, koalisyon hükümetleri geri gelir, ekonomi çöker. Enflasyon artar, fakirleşirsiniz.” Söylemlerinde bulunulmuş.

16 Nisan 2017’de Yeni Cumhurbaşkanlık sistem için halkın onayını isteyen ve iktidarda olan AKP Genel başkanı  Erdoğan, 'Bu Kardeşinize Yetkiyi Verin' mevcut rejimdeki bürokratik engellerin nasıl aşılacağını, daha hızlı, etkili ve istikrarlı' bir karar alma mekanizması kurulacağını, ekonomik olarak yapısal reformların hayata geçirileceğini ve istikrar ortamı oluşacağını söylemişti.

14 Mayıs 2023 seçimlerine gelindiğinde ise Türk tipi başkanlık sistemi ile yapılacağı vaad edilenler gerçekleşmediği gibi ekonomideki sıkıntılar olabildiğince arttı. Dar gelirli vatandaşların, ücretlilerin, emeklilerin mutfaklarında, her şeyi yiyip yutam birer enflasyon canavarı yer edindi. İnsanlar, market raflarındaki malları, kasap tezgahlaarındaki etleri imrenerek seyretmeye başladılar.Daha önceleri kilolarca aldıklarını şimdi ise tane ile bile alamaz hale geldiler.

Halk bütün bu ekonomik zorluklara katlanıyor ama özellikle iktidarda olan Cumhur ittifakı ve bileşenlerinin, kendilerine oy vermeyenlere; muhalefet yapanları; dinsiz, imasız, kıblesiz, kafir, terörist, LGBT ci, vatan haini, bölücü, darbeci, dış güçlerle işbirliği içimde bulunan vatan düşmanı ,geri zekalı, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, sürtük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici…” daha bir çok sayıda hakaretlerin ediliyor olması insanlarda her geçen gün nefret duygularının artmasına sebep olsa da, vatandaşlar tüm bu sözleri dikkate almayarak sağ duyulu olmaya gayret gösteriyor.

Ayrıca; Muhalefet liderlerine, "Be ahlaksız, be namussuz, be adi" "14 Mayıs'ta bunlara öyle çakalım ki bir daha bellerini doğrultamasınlar, Bunları gömelim" Yapılan bu hakaretler de yetmiyor. Sanki ülke bir seçime değilde, bir savaşa gidiyormuş gibi bir seçim ortamının yaratılmaya çalışılması herkesi yordu.

İnsanlar sokakta ne bir seçim aracından yayılan müziği, nede televizyonlarda yapılan seçim konuşmalarını, özelliklede Cumhur ittifakını oluşturan siyasi parti liderlerinin , muhalefet liderlerine yönelik sözlerini duymak istemiyor.

Velhasıl bu seçim insanları gereğinden fazla yoruyor.