Bugün çok önemli bir gün. Trafik kazalarının önlenmesi, insanların bilinçlendirilmesi amacıyla her yıl Ülkemizde Mayıs ayının ilk Cumartesi günü “Karayolu Trafik Güvenliği Günü" ve bu günü takip eden hafta ise "Karayolu Trafik Haftası" olarak kutlanmaktadır.

Ülkemizde 1950'li yıllardan sonra ulaşımdaki gelişmeler ve sanayileşmedeki artış ile köyden kente doğru bir iç göç başlamıştır. Köyden kente doğru başlayan göç ekonomi, eğitim, sağlık gibi birçok alanda sebep olduğu olumsuzluklarının yanında trafikte de problemlerin ortaya çıkmasına ve artmasına vesile olmuştur.

Her geçen gün kentlerde yaşayan insan sayısı, araç sayısı akıllara durgunluk verecek bir biçimde artıyor. Artmaya da devam edecek. Tabiî ki bu yoğun artışlar beraberinde birçok sorunların oluşmasına da sebep olacaktır. Kentlerde yaşanan bu yoğunluktan kaynaklanan problemlerin başında ise Trafik kazaları yer almaktadır.

Kentlerde yaşanılan bu yoğunluktan kaynaklı problemlerin azalmasına insanların biraz saygılı, biraz anlayışlı olmaları mutlaka bir katkı sağlayacağı düşüncesindeyim.

Bunun için öncelikle herkes; kendi nefsini eğitecek, terbiye edecek. Başkalarına karşı saygılı olacak, kendisine yapılmasını istemediği hiçbir şeyi, başkalarına yapmayacak. Hoşgörülü ve anlayışlı olacak. Tabi ki insanlarımız bütün bunları yaparken, eğitim kurumlarımız, yerel yönetimlerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızda insanlara yardımcı olmaları, kendi görev kapsamları içerisinde var olan sorumluluklarını titizlikle yerine getirmeleri ve çözümler üretmeleri gerekir.

Ancak ne hikmetse konu trafik olunca ne ders alıp akıllanırız, ne de kurallara uyarız. İstendiği kadar anlatılsın, istendiği kadar yazılıp çizilsin, televizyonlardan, radyolardan ve her türlü yazılı basından kaza haberleri verilsin, kazalar gösterilsin nafile.  

Nedendir bilmem bizde insanlar trafiğe çıkınca geçici bir şiddet patlaması (delilik hali) yaşanıyor.

Kurallara uymamanın doğuracağı en acı sonuçları çok iyi bilen insanlar bile tuhaflaşıyor, trafik canavarı kesiliyor. Özelliklede yol verme konusunda gün geçmiyor ki bir vukuat yaşanmasın. Yol vermeme sebebiyle gözler köreliyor, kalpler katılaşıyor, insanlıktan eser kalmıyor bazılarında. Silahlar çekiliyor, cepten bıçaklar çıkıyor, koltuk altına zulalanmış beyzbol sopaları alınıyor ve Allah yarattı demeden insafsızca insanlar darp ediliyor, öldürülüyor.

Oysa yol verilse, hem kendisi hem de başkaları için hayat daha kolay olacak.

 Diyeceğim o ki, trafik kazaları sadece polisiye tedbirlerle çözülecek bir sorun değildir. Her konuda olduğu gibi trafik sorununun çözümü de biraz sabır, biraz anlayış, biraz saygı ve eğitimli olmak gerekiyor.

Önümüzde ki ay hem yaz tatili başlıyor hemde Kurban bayramı tatili var. Yaz tatili ve Bayram tatili ile birlikte trafik kazaları açısından riskli günlere giriyoruz.

Türkiye’de trafik kazalarında her gün onlarca kişi hayatını kaybediyor.  Özellikle yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte kazalarda da ciddi oranda artışlar yaşanıyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) in karayolu trafik kaza istatistiğine göre;

Ölümlü/ yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Temmuz-Ağustos ayı en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken Şubat ayı ise en az kazanın meydana geldiği ay oldu. 

Haftanın günlerine göre bakıldığında ise ölümlü yaralanmalı kazaların en fazla Pazartesi günü ve en az Pazar günü gerçekleştiği görüldü.

  Trafik kazalarının oluşmasında en önemli etken insandır. İnsan Faktörüne Bağlı Trafik Kazalarında oran ortalama %95'lere kadar ulaşmaktadır.

İnsan faktörüne bağlı trafik kazalarının nedenlerinin başında ise; dikkatsizlik, uzun süre uykusuzluk, hatalı sollama, aşırı hız, alkollü araç kullanmak ve trafik kurallarını dikkate almamak v.b. gelmektedir.

Ayrıca kazaların sabırsızlık ve yorgunluktan dolayı yolculuğun sonuna doğru varılacak noktalara yakın yerlerde daha çok meydana geldiği de ayrı bir ayrıntıdır.

Trafik kazalarının insan kusurlarından kaynaklandığına, insanlar tarafından çığ gibi büyütüldüğüne göre, kazaları yok etmek belki imkânsız ama azaltmak da yine insanlara düşüyor.

Trafiğe çıkan her insan kazaların sebeplerini düşünerek, biraz sorumlu ve dikkatli, biraz sabırlı ve saygılı olmaya, biraz da trafik kurallarına uymaya önem verdiğinde inancım odur ki kazalarda da ciddi derecede azalmalar olacaktır.

Tatillerde Çok sayıda insanımız memleketlerine yada tatil beldelerine gideceklerdir. TRAFİK KAZALARINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN:… Tüm vatandaşlarımızın yola çıkmadan önce araç bakım ve periyodik muayeneleri yaptırmalarını, trafikte son derece DİKKATLİ, SABIRLI VE ANLAYIŞLI olmalarını tavsiye eder, ilgili makamlarca da gerekli önlemlerin alınacağı ümidi ile bütün yurttaşlarımıza, okuyucularıma kazasız, güvenli yolculuklar dilerim.