Siyaset ile ilgili olanlar hatırlayacaktır, Meral Akşener yönetimindeki İYİ Parti bilindiği gibi bundan 4 yıl önce 25 Ekim 2017 tarihinde kuruldu, MHP’ye genel başkanlığı için aday olan ancak bir türlü yapılamayan Kurultay sonrası partiden ayrılarak İYİ Partiyi kuran Meral Akşener 4 yıl içerisinde Türkiye’de var olan siyasi dengeleri kökünden değiştirdi.
24 Ekim Pazar günü İYİ Partinin İstanbul Haliç Kongre Merkezide yapılacak olan 4. Kuruluş yılı etkinlikleri için Pazar sabahı İYİ Partinin Kocaeli Teşkilat başkanı Nusret Acur, Ermenek Belediye başkanı Atilla Zorlu ve Aydemir Özcan ile çıktığımız yolun yarısında bizi yağmur karşıladı.
Günler öncesinden İYİ Parti Genel merkezinin 4. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri için son derece profesyonel bir ekibin gece gündüz çalıştıklarını ve tüm katılımcıların hayranlıkla izleyebilecekleri bir görsel şölen oluşturacakları haberini aldığımızdan olsa gerek “ acaba bizi ne bekliyor” sorusunu da etkinliğin yapılacağı alana kadar kendi kendimize sorup durduk.
Haliç Kongre merkezinde saat 11.00 gibi ulaştığımızda aralıksız yağan yağmura rağmen olağanüstü bir kalabalığın bulunduğuna şahit olduk, Bir taraftan özel araçları ile gelenler bir taraftan Edirne’den, Ardahan’a kadar Anadolu’nun dört bir tarafından otobüsler ile gelen ve çoğunluğu bayanlardan oluşan partililer müthiş bir heyecan dalgası oluşturuyordu.
Haliç Kongre merkezinin hemen girişinden itibaren bizi karşılayan “ÖMER’in Yolu” görselleri İYİ Partinin bundan sonraki yol haritası ile ilgili tüm cevapları verir nitelikteydi ve o an anladık ki İYİ Partinin bundan sonraki yürüyüşü “Adaletin Timsali” olarak bilinen Hazreti Ömer’in yolunda olacak.
Doğrusunu söylemek gerekirse son dönemlerde katıldığımız en sıkıntısız organizasyonlardan birisine katılmak üzereydik, kimin hangi kapıdan salona gireceği, araçların nerede park edeceği, Salona giriş kartlarının nereden alınacağı ile ilgili herkesin cevap bulacağı bir noktada görevliler eksiksiz bir şekilde oradan oraya koşturup durdular.
Bizim arkadaşlarımız ile birlikte saat 12.30 gibi salona girdiğimizde dışarıdaki yağmurda aralıksız hatta hızını arttırarak devam ediyordu, Buna rağmen Salonun içerisinde bulunan dev ekranlardan dışarıdaki kalabalığın her an biraz daha çoğaldığına şahit oluyorduk.
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener saat 13.30 civarında torunu Pars’ın elinden tutarak konuşmasını yapmak için hazırlanan platforma ulaştığında salonun içerisinden ve dışarıdan binlerce partilinin “Başbakan Meral Akşener” şeklindeki söylemleri de en üst noktaya çıkmıştı.
Meral Akşener salonun dışında yaptığı konuşmayı tamamladıktan sonra salonun içerisini hınca hınç dolduran kalabalık arasına girdiğinde heyecan da en üst noktaya doğru çıkmış salon dakikalarca “Başbakan Meral Akşener” sesleri ile inlemeye başlamıştı.
Meral Akşener konuşmaya başladığı andan itibaren dev ekranda hazırlanan görseller de dönmeye başlamıştı, O andan itibaren salonun içerisindekiler ve dışarısındakiler dev ekranda
-Hazreti Ömer’i
-Fatih Sultan Mehmet’i
-Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü
-Süleyman Demirel’i
-Turgut Özal’ı
-Bülent Ecevit’i
Necmettin Erbakan’ı
-Alparslan Türkeş’i
Gözyaşları içerisinde seyrettiler, alkışladılar, muazzam bir duygu seli yaşadılar.
İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener ,yaklaşık 40 dakika süre ile partisinin kurulduğu günden itibaren yaşadığı zorlukları tek tek anlattı, İYİ Partinin Türkiye’de siyaseti nasıl değiştirdiğini detaylandırdı, görseller eşliğindeki Partisinin manifestosunu anlatırken belli anlarda kendisi de gözyaşlarına hakim olamadı, salonun içerisindekileri de dışarıdakileri de ağlattı.
Meral Akşener, Konuşmasının sonunda ;
İYİ Partililer!
Sizler, bu memleketin, Güneşçağ Savaşçıları olarak,
milletin huzurunda söz vermeye hazır mısınız?
O zaman, şimdi lütfen ayağa kalkın.
Devlet malına, yetimin hakkına, emanetçi olup;
Ömer’in yolunda, emin ve güvenilir siyasetçiler olmaya, söz veriyor musunuz?
Bir mazlum için, bin zalime karşı durmaya, söz veriyor musunuz?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe,
durmadan yürüyeceğinize, söz veriyor musunuz?
Cumhuriyetin, temel değerlerini, korumaya ve kollamaya söz veriyor musunuz?
İnsanlarımıza, aşk ile, sevgi ile, muhabbet ile bakıp,
tüm farklılıklarıyla, onlara kucak açmaya, söz veriyor musunuz?
Milletimizin kutsalı, onuru, özgürlüğü ve mutluluğu yolunda,
gerekirse cefa çekmeye, söz veriyor musunuz?
İyilikle dirilmeye ve iyilikte diretmeye, söz veriyor musunuz?
Kızıl elmaya giden, kutlu ülkümüz uğrunda, gücünüzün yettiği ufka kadar,
benimle yürümeye, söz veriyor musunuz? “
Diye sorduktan ve sorularının tamamına “EVET SÖZ VERİYORUZ” cevabını aldıktan sonra
“Allah sizlerden razı olsun.
Ben de siz dava arkadaşlarıma, iyilik neferlerine, mahcup olmamak için,
“sonunda ölüm olsa bile”, verdiğim tüm sözleri yerine getirmek için çalışacağıma,
Cenab-ı Hakk’ın huzurunda söz veriyorum!
Allah bize yar olsun, milletimiz var olsun,
Türkiye’miz ebed müddet olsun…
Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.”
Diyerek konuşmasını sonlandırırken salon alkıştan yıkılıyordu.
Yeni dönem siyasetini “ÖMER’in YOLU “ olarak belirleyen İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in dört yıl sonra var olan güçlükleri büyük oranda aştığı artık çok net bir şekilde belli oluyor, 2023 yada daha önce yapılacak bir genel seçim öncesi tempoyu her gün biraz daha yukarı çekme kararında gördüğümüz Meral Akşener’in bu çabasının seçmen tarafından da en üst noktada değerlendirileceği siyaset ile uğraşan herkse tarafından çok net olarak kabul ediliyor.
Çok partili hayata geçileli beri iktidarın kendisini “merkez” olarak tanımlayan partiler tarafından oluşturulduğu bir ülkede Meral Akşener’in “ ÖMER’in YOLU’nu” takip ederek amacına ulaşması hiç te zor olmasa gerek.