2024 yılının son günlerindeyiz, bilim insanlarının yaşadığımız dünyadan başka var olan diğer gezegenlerde hayat olup olmadığı ile ilgili hemen her gün yeni araştırmalar yapıyor teknolojide çağ atlamış ülkelerin AR-GE çalışanları en azından kendi vatandaşlarının daha rahat bir hayat sürmesi adına çok önemli buluşlara imza atıyorlar.

Önceki gün bir arkadaşımız “-Yüksel bey bizim mahallede 13 saattir elektrik yok, elektrik olmayınca hayat duruyor acaba elektriğin ne zaman geleceği ile ilgili bilginiz” var mı diye sorunca “-Arkadaş 2024 yılındayız böylesi bir zaman diliminde 12 saat elektrik kesintisi de nedir” diye sormaktan edemedik.

Böylesi bir zaman diliminde bizim ülkemizde halen daha elektrik kesintisi-su kesintisi-internet kesintisi sıradan hadislere olarak biliniyor.

Öyle bir noktadayız ki sabah uyandığımızda eğer hava biraz kapalı ise dudaklarımızdan “-Eyvah bugün hava kapalı, normal bir hayat sürmemiz için gerekli olan tüm ihtiyaçlar bugün olabildiğince yavaşlayacak” endişesi duymaktayız.

Siyaset bilindiği gibi genel anlamda “İnsana hizmet yoludur”  ülkesine hizmeti düşünen herhangi bir siyasetçi arkadaşları ile birlikte hayata geçireceği bir siyasi organizasyon ile iktidara gelerek o ana kadar dağ gibi yığılan sorunların çözümü için çare aramaya başlar.

Çok partili hayata geçtiğimiz 1950 yılından bugüne kadar ne yazık ki siyaset genel anlamda “Zenginleşme aracı” olarak biliniyor, düne kadar son derece büyük zorluklar ile boğuşan bir vatandaşımız bir dönem milletvekilliği yada beş yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği bir servete sahip olur çıkar.

Siyasetçi asıl görevi olan “Vatandaşın hayat standardını yükseltme” meselesine iktidara geldiği andan itibaren yoğunlaşamayınca kendisi ile birlikte yola çıkan alt kadrolarda aynı hızla vatandaşın değil kendilerinin zenginleşmesine kafa yoruyorlar.

Hatırlayan okuyucularımız vardır bundan 8 yıl önce bugün tekrar bozulan ilişkileri düzeltmeye çalıştığımız Suudi Arabistan’ın iflasın eşiğinde olduğu haberleri basında yer almaya başlamıştı..

Bütçe açığı hızla büyüyen ve o nedenle önlemler almak zorunda kalan Suudi Arabistan’ın durumunun bozulduğunu IMF, bir süredir dile getiriyordu.

Eskiden beri petrol zengini olan Suudi Arabistan ile yine petrol ve doğal gazın yakın geçmişte zengin ettiği Norveç ile karşılaştırdığımızda ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor.

Yapılan araştırmalarda dünyada 1,7 trilyon varil petrol rezervi olduğu tahmin ediliyor.

Bunun 267 milyar varili Suudi Arabistan’da, 6,5 milyar varili de Norveç’te (Kuzey Denizi petrolü) bulunuyor.

Bu rezervlerle Suudi Arabistan dünya petrol rezervinin yüzde 16’sına, Norveç ise yüzde 0,4’üne sahip görünüyor.

2014 yılı verilerine göre Suudi Arabistan sahip olduğu bu rezervden günde 11.505 bin varil, Norveç ise sahip olduğu rezervden günde 1.895 bin varil petrol üretmiş.

Dünyadaki doğal gaz rezervlerinin 187 trilyon m3 olduğu tahmin ediliyor.

Bu rezervin 8,2 trilyon m3’üne Suudi Arabistan, 1,9 trilyon m3’üne Norveç sahip bulunuyor.

Dünyada yılda 3,5 trilyon m3 doğalgaz üretiliyor. Suudi Arabistan ve Norveç’in bu toplam doğalgaz üretiminde 108’er milyar m3 payları var.

Farklı miktarlarda olsa da aynı doğal kaynaklara sahip olan bu iki farklı ülkenin 2015 yılı itibariyle ekonomilerinin görünümü aşağıdaki tabloda gösteriliyor.

2015 S. Arabistan Norveç
GSYH (Milyar USD) 632 398
Nüfus (Bin kişi) 31.386 5.213
Kişi Başına Gelir (USD) 20.138 76.266
Yatırımlar/GSYH (%) 29,7 28,2
Tasarruflar/GSYH (%) 26,1 35,2
Enflasyon (%) 2,2 2,3
Kamu Gelirleri/GSYH (%) 28,9 53,9
Kamu Giderleri/GSYH (%) 50,4 47,9
Kamu Borcu/GSYH (%) 6,7 28,1
İşsizlik Oranı (%) 5,6 4,2
Cari Denge/GSYH (%) -3,5 7,0
Bütçe Dengesi/GSYH (%) -21,5 6,0

Tablodan görüleceği gibi Suudi Arabistan, Norveç’ten yaklaşık 1,6 kat daha fazla GSYH’ya ve 6 kat daha fazla nüfusa sahip bir ekonomi.

Norveç, kişi başına gelir olarak Suudi Arabistan’dan yaklaşık 3,8 kat daha zengin. Suudi Arabistan kendi tasarrufundan daha yüksek yatırım yapıyor.

O nedenle de cari açık veriyor. Buna karşılık Norveç, tasarruflarının oldukça yüksek olması sonucu cari fazla veriyor. Suudi Arabistan kamu gelirlerinin çok üzerinde kamu harcaması yaptığı için bütçesi açık veriyor. Oysa Norveç, kamu gelirlerinin altında kamu gideri yaparak bütçe fazlası veriyor.

Buraya kadar anlattıklarımızdan çıkan sonuç çok açık: Suudi Arabistan, Norveç’ten çok daha fazla petrol geliri elde ettiği halde bu geliri yönetememiş, bir anlamda har vurup harman savurmuş ve bütçesini ele güne muhtaç duruma düşürmüş.

Bir zamanlar IMF’ye borç veren Suudi Arabistan, IMF’ye muhtaç duruma gelmiş. Bunun temel nedenlerinden birisi Suudi Arabistan kamu gelirlerinin yüzde 90’a yakın bölümünün petrol gelirlerinden oluşması.

Buna karşılık Norveç’de kamu gelirlerinin yalnızca yüzde 25’i petrol ve doğalgaz gelirlerinden ibaret bulunuyor.

Dolayısıyla petrol fiyatlarındaki düşüş Suudi Arabistan bütçesini alt üst ederken Norveç bütçesini çok daha az etkiliyor.

Bu aşamada akla şu soru geliyor: Petrol fiyatlarında yaşanan hızlı düşüşün yarattığı sıkıntılar Suudi Arabistan’ı daha da sıkıntılı duruma düşürürken Norveç’in durumu gelecekte ne olacak?

İşte bu aşamada Norveç Fonu diye adlandırılan bir fon karşımıza çıkıyor.

Norveç’te 1967 yılında emeklilik fonu adıyla kurulan bir fona, 2006 yılından başlanarak petrol ve doğalgaz gelirleri aktarılmaya başlanmış.

Bu fon, bu adımdan başlayarak Avrupa’nın en büyük emeklilik fonu haline gelmiş. Norveç Fonunda biriken para 900 milyar dolar düzeyinde.

Bu fonun işletilmesi son derecede sıkı kurallara bağlanmış.

Çevreyi gözeterek ve yalnızca legal faaliyetlere para yatırarak büyüyor. Her gün 160 milyon dolar dolayında getiri sağlıyor. Hükümet, bütçe amaçlı olarak fondaki paranın yalnızca yüzde 4’ünü kullanabiliyor.

Geri kalan yüzde 96 ise biriktiriliyor ve getiri getirecek alanlara yatırılıyor.

Norveç’e zenginlik sağlayan petrol rezervleri bir gün tükense bile bu fon döndürülerek gelecek kuşaklara refahı aktarmanın aracı olmaya devam edecek.

Suudi Arabistan da krallık Norveç de. İkisi de petrolün nimetlerinden yararlanıyor.

Birisi günü kurtaracak şekilde yaşıyor, öteki geleceğe refah aktarmayı amaçlıyor. (Mahfi Eğilmez)

Bizim yaptığımız Suudi Arabistan –Norveç karşılaştırması aslında yöneticilerin kafa yapıları ile ilgilidir, ellerinde aynı imkan olan bu iki ülkeyi iki ayrı şirket olarak düşündüğümüzde aradaki  sıkıntının sadece ve sadece yönetim anlayışından kaynaklandığı kolaylıkla  görülecektir.

Türkiye artık bir karar vermek zorundadır, Bilime-teknolojiye-bilim insanına daha fazla değerin verildiği, şartlar ne olursa olsun 84 milyon vatandaşımızın kurtuluşunun bilim olacağının farkına vardığımız an elektriğimizde kesilmez-suyumuzda sorunsuz akar, İnternetimiz de daha hızlı çalışır.

Araştırın bakın Norveç’te petrol zengini bulamazsınız, zira petrol orada vatandaşa ortak paylaştırılıyor, Suudi Arabistan’da ise ülkeyi yöneten ailenin tamamen petrol zengini.

Kararı biz vereceğiz.