Uzun sayılabilecek bir zaman dilimi içerisinde MHP’de siyaset yaptık.
“Hakkımızmıydı değimliydi” tartışması bir tarafa çok istediğimiz halde milletvekili seçilip TBMM’de yer alamadık.
Sonrası malum
2017 yılında kurulan ve kısa zaman içerisinde Türk milletinin umudu haline gelen İYİ partiye katıldıktan sonra Kocaeli’nde birinci sırayı kapatmak adına ön seçim yapılamayınca arzu ettiğimiz milletvekilliğine İYİ partide de kavuşamadık.
Şimdi bu satırları okuyan okuyucularımız “-Yüksel Ercan amma da menfaatini düşünen birisin insan bir siyasi partiye sadece milletvekili olmak için girer mi.?” şeklinde hamaset dolu söylemler geliştirecekler ancak bizim MHP’de ve İyi Partide verdiğimiz mücadeleyi bilenler böyle bir makamın bizim hakkımız olduğu noktasında karar kılacaklardır.
Bizim siyaset ile olan ilişkimiz bilindiği gibi 14 mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimi ile sona erdi.
Zira o zaman tüm şartların lehimize olmasına inandığımız anda İYİ parti genel merkezinin “-Kocaeli’nde ön seçim yapmayacağız, milletvekili aday listesini genel merkezden belirleyeceğiz” kararı sonucu daha yukarılarda olacağımıza inanmamıza rağmen ancak listenin sekizinci sırasında yer bulabildik.
Seçimin sonucu hepimizin malumu,
Kazanan kazandı kaybeden kaybetti,
İYİ Partide 14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde başlayan sorunlar yumağı ne işe yaradığı belli olmayan “Yerel seçime kendi adaylarımızla özü başımıza gireceğiz” açıklaması 01 Nisan 2024 tarihinde İYİ parti açısından tam bir hayal kırıklığı yaratmış oldu.
Milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yerel seçimin üzerinden çok zaman geçti.
2018 yılında seçilen ancak 2023 yılında tekrar seçilemeyen vekiller ile 31 mart 2024 tarihinde kazanamayan belediye başkanları işlerinin başına döndüler seçilenler ise siyasete “merhaba” diyerek görevlerine başladılar.
Bizde girdiği genel seçimden milyonlarca hayal kırıklığı ile çıkan bir aday olarak işimizin başına yani gazetedeki odamıza döndük işimize kaldığımız yerden devam ettik.
O gün bu gündür pek çok arkadaşımız “-Yüksel Ercan milletvekilliği en çok senin hakkındı bu kadar bilgi birikim ve tecrübe ile İYİ Parti genel merkezi seni nasıl değerlendirmedi, seçilebilecek bir sıraya koymadı, bunun muhasebesini yapıyormsun.?” “züğürt tesellisi” verip duruyorlar.
Ancak biz bunca yıldan sonra kendimizi siyaseten çölde yaz sıcağında kutup ayısına denk gelen bedevi gibi hissediyoruz.
Böylesi umutsuzluk ile biten siyasi macera sonunda muhataplarımıza verebildiğimiz cevap
“Ne yapalım baht utansın” oluyor.
Zira başka cevabımız yok.
Geçmişte de olmadı.
Şimdi de yok.
Gelecekte de olacağını sanmıyoruz.
Yarın karar değiştirip yola çıksak o sıcakta bir bedevi misali yine çölde kutup ayısına denk gelmeyeceğimizin hiçbir garantisi yok.
En iyisi sırtımızı gazetede sıcak kalorifer peteğine yaslayıp sıcak kahvemizi yudumlamak.