Yaşam dediğin, kimi zaman umutla süslenmiş bir bahar dalı, kimi zaman da hicranın kara gölgesinde solmuş bir yapraktır. İnsan, doğduğu günden bu yana türlü imtihanlarla sınanır; sevinçleri kadar acıları da biriktirir. Fakat bazı hayatlar vardır ki, sevinçten çok hüzünle yoğrulmuştur. İşte o hayatlar, hicranla dolmuş yaşamların ta kendisidir.

Hicran, insanın içini kemiren görünmez bir ateştir. Geçmeyen bir özlem, yarım kalan bir umut, koparılan bir sevda yahut geri gelmeyen bir dostluk… Her biri ayrı ayrı kalbin derinliklerine hançer gibi saplanır. Zamanla yaralar kabuk bağlasa da, en ufak bir hatırada yeniden kanar. İşte o yüzden hicranla dolmuş bir yaşamda, tebessümler bile yaralıdır.

İnsan bazen kalabalıkların içinde yapayalnız kalır. Gözler güler, dudaklar konuşur, fakat kalp sessizce ağlar. Herkes baharı yaşarken, o kişi içinden hiç bitmeyen bir kış mevsimini taşır. Hicranla yoğrulmuş bir kalp, dışarıdan sıradan görünse de, içinde koskoca bir fırtına saklar.

Ama unutmamak gerekir ki, hicranla dolmuş yaşamlar da kıymetlidir. Çünkü hicran, insana sabrı öğretir; acı, şefkatin kapısını aralar; yıkımlar, yeniden ayağa kalkmayı gösterir. Belki de hicran, insanı olgunlaştıran en büyük öğretmendir.

Hicranı yüreğinde taşıyan kişi, dostluğu daha derin yaşar, sevgiyi daha içten sever, ekmeği bile şükürle bölüşür. Çünkü bilir ki her mutluluk, aslında geçici bir misafirdir. Hicranın gölgesinde büyüyenler, hayatın en küçük sevinçlerinde bile büyük bir teselli bulur.

Zaman geçer, saçlara ak düşer, omuzlara yılların yükü çöker. Fakat hicranın bıraktığı izler, ne yaşla silinir ne de zamanla kaybolur. İnsan büyür, değişir, nice fırtınalardan geçer; ama kalpte saklı duran hicran, ilk günkü gibi tazeliğini korur. Çünkü bazı acılar, insana değil unutmak, onları daha da derinden hissetmek için verilmiştir.

Ve belki de asıl gerçek şudur: Hicranla yoğrulan kalpler, dünyada en samimi duaları eder. Çünkü o kalpler bilir ki, insana en büyük teselliyi yine Yaradan verir. Hicranla yoğrulmuş yaşam, aslında Allah’a açılan gizli bir kapıdır. Gözyaşlarıyla sulanan o kapının ardında, sabırla örülmüş bir umut ışığı vardır.

Hicranla dolmuş yaşam, acıların kitabıdır. Fakat aynı zamanda, insan kalbinin dayanma gücünün de ispatıdır. Ve belki de en büyük teselli şudur: Her hicran, aslında kalbi Allah’a yaklaştıran sessiz bir duadır.