Bilindiği üzere Ülkemizde de "3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü" anılmaya hatırlanmaya, engellilerin hayatını kolaylaştıran ve zorlaştıran yaşam koşullarına dikkat çekilerek kurumlar ve bağlı oldukları STK'lar tarafından farkındalık yaratılmaya çalışıldı.
İşim gereği, Düzce ve Kocaeli'ne bağlı Derince ilçesi arası bir dokuz yıl mekik dokumam nedeniyle yazımın gündem konusu hep beynimi kemirmiştir.
Aşağı yukarı Derince ile aynı merkez nüfusuna sahip Düzce, yaşadığı 12 Kasım 1999 depreminde ilçe iken aynı merkez nüfusa sahip 17 Ağustos depremiyle sarsılan Derince de aynı yıllarda yeni ilçe olmuş, Düzce de il statüsüne kavuşmuştu.
Nüfus ve sosyal hareketliliği bakımından pek farkı olmayan bu iki şehirde de deprem sonrası alt yapı yenileme çalışmaları yapılmış olmalı.
Uzun yıllar, her iki şehri de aynı siyası yerel yönetimler yönetmesine rağmen, İşte 'engel sağlamların zihninde' dediğim olayı, muhtelif de olsa her iki şehirde çektiğim fotoğraflardaki farklardan görebiliriz.
Düzce'nin yaya kaldırımlarında reklam panoları, elektrik panoları yürümeye engel değilken ve engellilerin hissedilir yolları eklenerek engellilerin de düşünüldüğü bir düzenleme ile yapılmışken, Derince'de ise tam tersi durumundadır.
Yine Düzce'de şehir merkezinde ücretsiz umumi tuvaletler, parklarda bisiklet parkurları mevcut, yeraltı çöp konteynerleri gayet faal durumdayken, insanların yaşam kalitesini etkileyen bu düzenlemeleri ne yazık ki Derince de göremiyoruz.
Kocaeli Merkez’de yeraltı çöp konteynerleri var, onlar da yağ kir içinde kullanılamamasından yakınıldığı için kaldırılmak istenmektedir.
Çıkmaz sokaklar, elektrik havai hatları vs. birçok farklılıklara da değinmiyorum.
Bu eksiklikler, yerel yönetimlere gelip giden sadece başkanların değil; şehrin imarı, alt yapısı vs. düzenlemelerindeki plan projelerde imzası olan ve uygulamakla görevli bütün dairelerin kusuru ve engelidir bence...
Son 9 ay da iş başına gelen Derince Belediye Yönetimi şimdilik masum da olsa önündeki 4 yılda bu eksiklikleri gidermekle mesuldür.
Engelsiz bir hayat diliyor, tüm şehir, kent ve köylerimizin, insan ve canlıların huzurlu bir yaşam hakkına saygı duyan duyarlı zihinlerle yönetilmesini diliyorum...