Rivayete göre İskenderiye limanına yanaşan gemiden un boşaltmakta olan hamallara,
yüksekçe yerde duran hamalbaşı,
"oğlum çuvalı siyasetle tut,
evladım çuvalı siyasetle taşı,
yavrum çuvalı siyasetle indir,
çuvalı siyasetle yerine koy!" gibi emirler vermektedir.
Bu sahneyi seyreden biri, hamalbaşına yaklaşarak
çuvalı siyasetle indirme, siyasetle taşıma, siyasetle yerine koy manın ne anlama geldiğini sorar.
Hamalbaşının verdiği cevap,
SİYASET olgusunun nasıl hayatın ayrılmaz bir yanı olduğunu göstermektedir:
"Çuvalı siyasetle indirmek, çuvalı patlatmamaktır; çuval patladıktan sonra dövünmenin bir faydası yoktur"!
Türkiye gibi ülkelerde siyaset yapmak Rodeo gibidir.
Siyaset “seyislik”. Siyaset gömleği “idam gömleği” anlamına da gelir.
Adam asılan meydana “Siyaset meydanı” denir
Kardeş kardeşi kuyuya atıyorsa, hatta öldürüyorsa, bu isimlendirme “boşuna” değil.
Türkiye nereye gidiyor, gelecek günlerde neler olabilir..
Basın ayrı bir âlem, muhalefet ayrı.
Bu şartlarda ülke yönetmek kolay değil.
Ciddi bir sabır gerekiyor.
Kifayetsiz muhterislerden devletin yakasını kurtarması gerek.
İş bilmeyen yetkililer ve yetkisiz iş bilenler arasında git-gel bitmiyor .
Türkiye jeopolitik, jeostratejik açıdan dört bir yandan politik rüzgârlara açık bir ülke.
Uluslararası güç dengelerinin tam merkezindeyiz.
Türkiye’de siyaset yeni bir yere evriliyor.
Bir toplum ideolojik anlamda bir günde cinsiyet değiştiriyor.
Şimdi her şeyi yeniden gözden geçirmek gerekiyor.
Çuvalı;
Siyasetle tutup,
Siyasetle taşıyıp,
Siyasetle indirip,
Siyasetle yerine koymalıyız.