Komplo teorilerine inanmam demeyin ben inanıyorum günümüzde var olan Amerika-Çin Ticaret Savaşının bu virüs etkisiyle hızla Amerika lehine dönmeye başlaması beni biraz düşündürüyor.
Çin ve Dünya üzerinde en çok konuşulan canlı yarasalar oluyor.
Tabii ki bizim gündemimizde çorbası konuşulurken,
Çin’de Askeri Araştırma Enstitüsü (AEE) konuşuluyor.
Biz ‘bu yenir mi hiç? iyi olmuş’ derken AEE’nin yaptıklarını çoğu kişi bilmiyor.
Askeri Araştırma Enstitüsü, corona virüsünü ilk olarak 2018 yılında yarasalarda tespit ediyor ve üzerinde çalışmaya başlıyorlar. Virüsün genetiği ile oynayıp sürekli deneyler yapıyorlar.
Kendilerini biyolojik laboratuvar alanında üstün gören Çin, SARS virüsü gibi yine ahmakça bir işe kalkışıyor… Ya da planlı diyeceğiz buna.
2019 yılında Wuhan kentinde Çin Komünist Hükümeti’nin büyük propaganda ile açtığı P4 Biyoloji Laboratuvarı’nda çalışmalar devam ediyor. Bu laboratuvar Çin’de ulusal biyolojik koruma duvarı diye sunuluyor halka.
Her şey laboratuvarın açılışından sonra başlıyor… İlk vakanın Wuhan şehrinde çıkması ve incelenmeye burada alınması… Salgının büyük bir organizasyonda yayılması Çin medyası ve halkı tarafından sorgulanıyor.
Daha sonra Çin’de sosyal medya dahil her yerde bu konuşuluyor. Vakalar artmadan Çin Hükümet Başkanı, Wuhan’da gülerek bir görüntü veriyor. Ancak bugünlerde tam tersi doktorları yetersiz kaldıkları düşüncesi ile suçlayıp şehri karantina altına alıyor. Bir doktor buna tepki veriyor.
Çin Genetik Bankası’nın araştırma içeriğinde SARS gibi corona virusün olduğunu bir kişi paylaşım yaparak dolaşıma sokunca artan vakalar ile birlikte Çin Komünist Hükümeti’ne yönelmeye başlıyor tepkiler…Corona virüsü ise Wuhan’dan yayılmaya devam ediyor. Önce Güney Kore, sonra Hong Kong derken ABD, Rusya, Meksika, Tayland, Tayvan, Filipinler, Kolombiya, Suudi Arabistan, Singapur derken bir çok ülkede vakalar tespit ediliyor.
Wuhan şehrine giriş-çıkış, seyahat yasağı getiriliyor. 25 Ocak Çin Yeni Yılı tatilinde Wuhan ve Çin’den ayrılacak insanların virüsün yayılmasına sebebiyet verecekleri düşünülerek kararı alıyorlar. Ancak Uygur ve Urumci bölgesine uçuşlar devam ediyor.
Bu, insanların nüfus azaltma politikası sebebi ile virüsün yayılmış olabileceği fikrini fazlasıyla destekliyor.
Diğer yandan hala gerçek rakamlar konuşulmuyor.
Virüsün belirtileri üst solunum yollarını tahrip etmesi ve yüksek ateş diye söylense de Corona beyne zarar veriyor. Vakaların çoğunda virüse maruz kalanlar 12 saat içerisinde bir anda yere yığılarak düşüyor. Herkes virüs ile iç içe. Daha vahimi ise artık doktorlarında virüse maruz kaldığını gösteren görüntüler. Yani virüs kontrol dışı.
Bunun sebebi ise virüs hızlı bir şekilde mutasyona uğruyor. Yani tedavisi bulunmak isterken başkalaşıyor. Olayın ne denli büyüyeceğini bundan anlayabilirsiniz.
Sadece temiz kalan bir hastane var. O hastaneye zenginler ya da önemli görülen kişiler alınıyor. Vaka tespit edilen kimse hastaneye sokulmuyor.
Wuhan ile birlikte iki şehir daha karantina altına alınıyor. Wuhan şehrindeki insanlar Çin halkından destek bekliyor. Kendilerinin gözden çıkarıldığını düşünüyorlar ve bunda çok haklılar. Çünkü şehir biyolojik olaylara müdahale edecek silahlı asayiş birimi tarafından kuşatmada.
Halk kitlesel imhadan korkuyor. Sosyal medya da gelen görüntüler bunu destekliyor. Olayın başından bu yana bizim de fikrimiz virüsün kontrol dışı kalması ve mutasyona uğraması sebebiyle kitlesel imha olabileceği yönündedir.
Ne hükümran kalır
Ne zulüm ne de kin
Öz değil dostlar
Öz değil bu biçim
Kulların kullara ettiğini
Etmiyor en zalim harı ateşin
Bugün dua ettim hepimiz için
Yüce Allah bizleri affetsin
Ne para ne pul
Ne iktidar ne de güç
Bu değil gerçek
Bu değil gerçek
Bu kavga bir hayırsız düş
Uyanır neslim uyanır elbet.
Bugün dua ettim
Hepimiz için,
Yüce Allah insanı Affetsin
Yarasaların Suçu Yok. Yine Bir İnsan eliyle İnsanlar yok oluyor.