Türkiye’nin ABD’de olduğu gibi iki partili bir modele doğru mecbur edildiği bu modelin ANAP iktidarı döneminde denendiği bir sağda bir solda parti olması gerektiği var olan diğer siyasi partilerinde bu iki görüşten birisisinin şemsiyesi altında yer alması öngörülüyordu.
ANAP iktidarı döneminde bu beklenti gerçekleştirilemedi, O dönem TBMM’den çıkan karar ile Cumhurbaşkanı seçilen Turgut Özal söz konusu modeli denemek adına yeniden bir adım atmaya çalıştığı günlerde geçirdiği kalp krizi ile hayata veda etti.
Türkiye’nin iki partili sistem ile karşılaşması aslında 03 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimde oldu, 03 Kasım akşamı sandıklar açıldığında TBMM’ye sadece AK Parti ile CHP girince halk belki ilk kez sadece iki partiden oluşan bir parlamento ile tanışmış oldu.
O tarihten sonra birkaç kez daha yazdığımız gibi sağda yada solda hiçbir siyasi oluşum hayat bulamadı, sağda biraz toparlanmaya çalışan hangi siyasi oluşum varsa bir şekilde AK Partiye katıldı solda da CHP kendisinden başka hiç oluşuma hayat hakkı tanımadı.
İYİ Partinin kurulması ile birlikte seçmen yıllar sonra ilk kez AK Parti ve CHP dışında üçüncü bir siyasi oluşuma daha ciddi bir şekilde bakmaya başladı.
2018 ve 2023 yılında yapılan iki genel seçimde İYİ parti olmasa şu sıralar muhtemelen Cumhur ittifakına mensup partiler Anayasayı bile değiştirecek sayıda milletvekilli ile temsil ediliyor olacaktı.
2019 yılında CHP ile İYİ parti tarafında hayata geçirilen Millet ittifakı başta İstanbul ve Ankara olmak üzere uzun yıllardır AK Partili belediye başkanları tarafından yönetilen kentlerin yönetimini almayı başardılar.
O gün bu gündür İyi Partiyi siyasi arenadan bir daha geri dönmemek adına silmek adına olağanüstü bir çalışma sergileniyor, Daha açık bir ifade ile İYİ partiye “-Sen müstakil bir siyasi parti olarak yoluna devam etme, Cumhur ittifakı yada Millet ittifakından birisi ile bir araya gel ancak yalnız başına olma” şeklinde bitip tükenmez bir baskı yapılıyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü İYİ Parti “-Biz 31 mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçime ülke genelinde kendi adaylarımıza hür ve müstakil bir şekilde katılacağız” kararı aldı ve kızılca kıyamette o saatten sonra koptu.
Dikkat edin İYİ partiye son iki gündür şu ana kadar hiçbir siyasi partiye yapılmayan hücumlar yapılıyor, biraz daha ileriye gitseler her iki tarafta nerede ise “İYİ Partinin kapısına kilit vurun gelin bize katılın” diyecekler.
Şu an artık İYİ Parti ile hiçbir ilgisi alakası kalmamış falanca beldenin kurucu yönetim kurulu üyesi medya kuruluşları bir şekilde bulunuyor ve olağanüstü efektler ile “işte bir istifa” diye kamuoyuna sunuluyor.
İYİ Partinin bu saldırılara karşı koyup koyamayacağı bir tarafa bu durum en azından seçmen tercihine de bir darbe olarak değerlendirilmelidir, Seçmenin hür iradesine ipotek koymak ve İYİ partilileri iki kutuptan birisine doğru sürmek demokrasiye müdahaleden başka bir şey olmasa gerek.
Allah İYİ partililere çelik gibi sinir sistemi ama ondan daha da önemlisi sabır versin.
İşleri gerçekten zor.