Hemen hemen hepimizin günlük hayatında yaşadığı birer şaşırtıcı yeni öyküleri mutlaka vardır. Ben de içlerinden ilginç olan bir öykümü sizler için kaleme aldım.
Kocaeli’nin bir ilçesinde emlak vergisi yatırmak üzere bir vergi dairesine yolum düştü.
İşlemleri sırasında, silahlı resmi giyimli görevli bir bay özel güvenlik elemanın, tartıştığı masa başındaki memurdan bilgi almak isteyen genç bir bayana, kendini savunma fırsatı bile vermeden saygısız bir tavır ve davranışlarla azarladığına, vezne sıra kuyruğundaki 8-10 kişiyle birlikte şahit oldum.
Özel güvenliğin bu kaba hareketi beni oldukça rahatsız etti.
Olayı izleyenler de kaş göz hareketiyle şaşkınlıklarını gizleyemediler.
Ne olup bittiğini anlamaya çalışan nabız atışımın sıklaşmasıyla, bayan mükellef ayrıldıktan sonra, ben de memura yaklaşıp; "siz, o aşağılayıcı tavırlarınızla o bayana ne yaptınız öyle, yakışıyor mu size" dediğimde, "sen karışma, çok biliyorsan aklını kendine sakla, bugün zaten asabım bozuk" deyip kafasını sallayıp salınarak uzaklaştı.
‘Vergi aflarından yararlanmayı düşünmeyen, vergisini gününde ödemeye çalışan bayan bir mükellefe yapılan asıl bu muamele aşağılıktı ve bunun bir hesabı olmalıydı’ diye veznede işim biter bitmez soluğu sorumlu Vergi Dairesi Müdürünün yanında aldım. Olaya ait yazılı dilekçemi önüne koydum.
Güvenlik görevlisi hakkında işlem yapılmasını istedim. Yetkili Müdür, gerekenin yapılacağını söyleyerek çay ikram ettikten sonra dilekçeyi işleme koyacağını ve gerek görülürse tekrar ifademe başvurulabileceğini söylemesi üzerine, memnuniyetle geleceğimi söyledikten sonra makamından ayrıldım.
3 ay sonra İl Defterdarlığı’ndan olaya ait ifade vermem için telefonla çağrıldım. Gidip, görevli Müdür yardımcısına, memurun yaptıklarını bir kez daha ifade ettim.
Her iki şahsı da tanımadığımı, bu görevin böyle ruh haline sahip kişilerde olmasını yadırgadığımı ve bir bayana yapılanların yanlış olduğunu tekrarladıktan sonra ayrıldım.
Aradan 1 yıl geçtikten sonra aynı vergi dairesine yine emlak vergi işi için gittiğimde, aynı silahlı güvenlik elemanını aynı yerde görev başında gördüm.
O sırada da vezne kuyruğundaki vergi mükellefleri ile memurlar arasında sıra konusunda tartışmalı bir kargaşa yaşandı ve olayın tansiyonu yükseldi.
Aynı özel güvenlik memuru, sakin bir dille; "arkadaşlar burası kamu alanı, lütfen biraz daha sabırlı ve sakin olabilir miyiz" diyerek güzel bir şekilde uyardığını görünce şaşırdım.
Allah alla memur aynı memur ama kafa yapısı değişikti...
Müdür beye uğrayıp sordum; "aynı kişi aynı yerde efendim, hayırdır" dediğimde; bir uyarı cezası aldığını ve çok düzeldiğini güzel bir şekilde görev yaptığını söyleyince, ben de bu duruma sevineyim mi, son olaydan haberi bile olmayan incinmiş bir gurur adına üzüleyim mi yoksa kulağının çekilmesinden mutlu olan bir elemanın haline güleyim mi? diye şaşkınlığımı gizleyemeden "peki efendim, yapacak bir şey yok, hadi kolay gelsin" diyerek ayrıldım.
Güvenlik elemanına da ‘senin hakkında işlem yapılmasını isteyen kişi bendim, keşke bu insanlara daha önce böyle davransaydın.
Umarım aynı hataları tekrarlamazsın’ dediğimde, pişmanlık duygusu içinde bir tebessümle yetindi.
Saygıyla kalın...