Seçim kazanmak isteyen adayın birinci görevi bilindiği gibi olabildiğince fazla seçmen ile bir araya gelerek onların kalbini kazanmak, Sabah erken saatlerden gece yarılarına kadar dere tepe dolaşmaktan yorgun düşen adaylar seçmenim sempatisini kazanıp amacına ulaşmak istiyor.

Çok fazla olmasa da belli bir seçmen kitlesi nerede ise her seçim öncesi kendisinden oy isteyen hemen her adaya “-kardeşim bizi seçimden seçime hatırlıyorsunuz, seçimden seçime değil seçimden sonra da her gün gelin halimizi hatırımızı sorun” şeklinde ne işe yaradığı belli olmayan bir ifade kullanıyorlar.

Bu “bizi seçimden seçime hatırlıyorsunuz” ifadesinin anlamı “-Benimle boşu boşuna uğraşmayın benden size oy çıkmaz” şeklinde olsa da aday bir kere söz konusu seçmen ile karşı karşıya kalınca başlıyor onun inadını kırmak için çaba göstermeye.

Böylesi durumlarda iktidar partisindeki adayların nerede ise tamamı “-Yahu arkadaş biz ilk kez aday oluyoruz, Seçime beş yıl varken her gün sizin kapınıza neden gelelim, her şeyin bir zamanı, takvimi var, seçim süreci başladı bizde diğer adaylar gibi düştük yollara, siz bu sitemi oy verip seçtiğiniz ancak seçimden sonra duruma göre yüzünü bir kez bile görmediğiniz belediye başkanına edin” dediğinde seçmen anında hiç değişmeyen “-Ben size değil genel olarak söylüyorum buraya gelen tüm adaylara aynı ifadeyi kullanıyorum” söylemi kullanıyor.

Nüfusu 10-15 bin hatta 50 bin civarında olan yerleşim merkezlerindeki başkan adaylarına hatta seçilmiş belediye başkanlarına karşı kullanılan bu ifadeye bir diyeceğimiz yok, Zira o bölgedeki az nüfusa belediye başkanı belli zamanlarda gerçekleştireceği  ziyaretler ile seçmenin gönlünü alabilir.

Ancak nüfusu 500 binlere hatta milyonlara dayanmış  bir yerleşim merkezinde bulunan seçmenin adaya yada seçilmiş başkana “Her gün gel beş yılda bir gelme” şeklindeki hiçbir mantık ölçüsüne sığmayan ifadesini biz anlayabilmiş değiliz.

Seçmen bunun yerine mevcut belediye başkanına “-Kıymetli başkanım siz beş yıl öncede geldiniz bize plan ve projelerinizi anlattınız bizde ikna olduk size oy verdik başkan seçtik, geçen beş yıl içerisinde söz verdiğiniz projelerin şu kadarını neden gerçekleştiremediniz.?” diye sorabilse inanın o andan itibaren Türk siyaseti değişecek.

Aynı seçmen ilk kez aday olan siyasetçilere de planlarını projelerini sorsa sorduktan sonrada “Bakın söylediklerinizi not alıyorum beş yıl gelir geçer, bir dahaki dönem buraya geldiğinizde bu söyledikleriniz ile ilgili mukayese yapacağız” dese daha sağlıklı bir siyasi yapıya kavuşabiliriz.

Belediye başkanları elbette halk ile daha fazla bir araya gelmeli, elbette caddede sokakta gördüğü seçmene sarılmalı ancak seçmen ile arasını sıcak tutacağım diye bölgenin en temel ihtiyaçlarını karşılamayan bir başkan söz konusu seçmeni yılın 365 günü ziyaret etse bunun kime ne faydası olacak ki.?

Bizim halkımız yerel yönetimlerdeki olumsuzlukların nerede ise tamamını siyasetçiye yüklemekten hoşlanır ancak kendisine “Adaya hangi kriterlere bakarak oy verdin, Senden oy istemeye geldiğinde projelerini sordun mu? diye sorulsa cevap “Ben adaya değil adayın partisine ve partisinin genel başkanının söylemlerine bakar ona göre oy kullanırım” olacaktır.

Seçimden seçime gelmeyin her gün gelin” şeklindeki kolaycılık yüzünden iki yakamız bir araya gelmiyor.

Bu gidişle de gelmesi zor gibi.