“Safları sıklaştırmak” ifadesi biz kendimizi bildik bileli kişilerin bir arada olması samimiyetlerin daha ön plana çıkartılması adına sürekli tekrarlanan bir söylem olarak kullanılıp duruyor.
Ancak bu ifade seçim dönemi yaklaştığında bambaşka bir kimliğe bürünüyor, en sağdan en sola kadar tüm partilerin genel başkanları ve genel merkezleri olmak üzere kim varsa seçim kazanabilmek adına “kardeşlerim safları sıklaştıralım” diye 7/24 ikaz edip dururlar.
Bu “Safları sıklaştıralım” söylemi siyasi partilerin hayata bakışları çerçevesinde şekilleniyor, Daha çok “bir arada olalım, partimizin kazanması adına daha çok çaba gösterelim” şeklinde anlam bulan ifade bugünlerde yine gündemde.
Normal şartlarda siyasi partilerin ve o siyasi partilere mensup adayların projelerinin en üst noktada olması gerekirken bilinen yada bilinmeyen sebepler dolayısı ile projeler asla gündeme gelmez bunun yerine milliyetçilik ve dini argümanlar daha çok öne çıkar.
Kazanmak için her yolun mübah olduğu bir ortamda safların sıklaştırılmasını istemekte nerede ise o partilerin sözcüleri açısından bir mecburiyet haline geliyor.
Edirne’den Kars’a kadar yıllar yılı kullanılan bu “safları sıklaştıralım” söylemi son dönemlerde milliyetçilikten çok dini değerler üzerinden konuşulmaya başlanmış durumda.
Bizim siyaset anlayışımız bilindiği gibi aradan çok uzun yıllar geçmiş olsa da bir türlü değişmedi bu gidişle de bir yada birkaç dönem daha değişmeyecek zira söz konusu söylem her dönem prim yapıyor.
Tabi burada asıl sorun söz konusu sıklaştırılan safların kime karşı uygulanacağıdır, Aynı ülke sınırları içerisinde var olan yerleşim merkezlerindeki seçmenler arasından sadece proje bazlı geçmesi beklenilen bir seçimim bir anda genel politikaya çevrilmesi beraberinde ister istemez siyasi saflaşmayı da getiriyor.
Yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen halkın birbirine karşı olan saygı ve sevgisi devam ediyor, Siyasi parti genel başkanlarının oyları bir tarafta toplamaya çaba göstermesi sonucu başlayan kamplaşmaya rağmen hayatın seçimin ertesi gününden itibaren de devam edeceğini bilen seçmen söz konusu kamplaşmadan olabildiğine uzak duruyor.
Keşke bu söz konusu “Safların sıklaştırılması” anlayışı yokluğa, yoksulluğa, işsizliğe karşı kullanılsa.
O zaman daha güzel günlere uyanma imkanımız olacak.