Bizim için artık bir hayat nizamı olan gazetecilik mesleği ile ne zaman ve hangi şartlarda tanıştığımızı artık hatırlayamadığımız zamanlardayız.
1988 yılından itibaren yılmadan, yorulmadan, yüksünmeden mesleğimizin daha doğrusu kalemimizin hakkını vermeden ve hiç durmadan yazdığımızı ve yazı yazmaktan olağanüstü bir zevk aldığımızı da hemen her platformda seslendirip duruyoruz.
Yazı yazmanın verdiği müthiş keyif bir tarafa kaleme aldığımız yazıların toplumda var olan aksaklıkların giderilmesi adına bir araç olması da bizim için ayrı bir sevinç kaynağı.
Yazdığımız yazıları sağ olsun ANAYURT yayınları sahibi Mustafa Anayurtlu “Köşedeki Hayat ve Eskimeyen Yazılar” isimli iki kitapta toparlayınca biz gazetecilik ile birlikte “Yazarlık” denilen o müthiş çerçevenin içerisine de bir şekilde giriş yapmış olduk.
Kalemimiz ile 1988 yılında başladığımız yolculuğun bizi yıllar içerisinde bambaşka noktalara doğru getirdiğini yıllar içerisinde katıldığımız kitap fuarları aracılığı ile görüyoruz ve çok seviniyoruz.
Türkiye’nin eğitim ve kültürel alanda istenilen seviyede olmadığını hemen hepimiz biliyoruz, Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde günlük satılan gazete tirajları ile ülkemizde satılan gazeteleri mukayese ettiğimizde kendi adımıza üzüldüğümüz gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz.
Ancak bu durum bizi yıldırmıyor yılgınlığa esir etmiyor, Hemen her gün bize ait sütunlardan ulaşabildiğimiz kadar okuyucuya olup bitenleri sade bir dil ile ama son derece tarafsız bir şekilde anlatmaya gayret gösteriyoruz.
Son bir yılda kaç kitap fuarına davet edildiğimizi kaç tanesine katıldığımızı bizde unutmuş durumdayız, Büyük şehirlerden Anadolu’nun en ücra köşelerinde oluşturulan kitap fuarları vesilesi ile binlerce okuyucumuz ile bire bir kucaklaşma imkanı buluyoruz.
Allah canımıza sağlık ve sıhhat verdikçe kalemimizin yolculuğu devam edecek, Okuyucularımızın bize verdiği değere kayık olmak bünyemizde bulunan medya kuruluşları üzerinden bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da devam ettireceğiz.
Eli kalem tutanların topluma karşı çok büyük görevleri bulunuyor, Anadolu’daki vatandaşlarımız bir şekilde gördükleri yazar çizerleri ve sanatçıları karşılarında gördüklerinde gözlerindeki mutluluğu anlatacak ifade edecek cümle kurmakta zorlanıyoruz.
Kalemin yolculuğu hiç bitmesin.
Mevla bize de olup bitenleri tarafsız biz şekilde topluma aktarmayı nasip etsin.