Kadir Gecesi… Bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen, gökyüzünün rahmetle dolup taştığı, duaların kabul olduğu o mübarek gece. Ancak bu gecenin kıymetini bilmek, onun gerçekten "kadri"ni anlamaktan geçer.
Kelime anlamı itibarıyla "Kadir", yücelik, değer ve güç anlamlarına gelir. Bu geceyi kıymetli kılan sadece zamanın içindeki bir nokta olması değil, Allah’ın rahmetiyle onu sonsuz bir bereketle donatmasıdır. Kur’an’ın bu gecede inmeye başlaması, insanlığa sunulmuş en büyük lütuflardan biridir. Bir hazine gibi, arayanın bulabileceği, isteyenin nasiplenebileceği bir fırsattır Kadir Gecesi.
Peki biz, bu gecenin "kadri"ni ne kadar biliyoruz? Belki de asıl mesele budur. Gök kapıları açıldığında, affedilmek için ellerimizi ne kadar samimiyetle kaldırıyoruz? Gönüllerimizi ne kadar arındırıyor, ne kadar tövbe ediyoruz? Çünkü bu gece, sadece duaların yükseldiği değil, kalplerin de temizlendiği bir gecedir.
Allah, bu gecede affetmeye en yakın, duaları kabul etmeye en merhametli haldedir. Peki biz, bağışlanmaya ne kadar yakınız? Geçmişte kırdığımız kalplerin, yaptığımız hataların, ihmal ettiğimiz ibadetlerin farkına varabiliyor muyuz? Kadir Gecesi, işte tam da bunun muhasebesini yapma gecesidir.
Bu gece, dünya telaşını bir kenara bırakıp, içimize dönme zamanıdır. Çünkü belki de bir sonraki Kadir Gecesi’ne erişemeyeceğiz. Şu an, elimizde yalnızca içinde bulunduğumuz an var. İşte bu yüzden bu geceyi sadece dua ile değil, içten bir pişmanlık ve samimi bir yönelişle karşılamalıyız.
Kadir Gecesi'ni hakkıyla idrak etmek, sadece bir geceye özel ibadetlerle değil, onu bir başlangıç olarak görmekle mümkündür. Çünkü bu gece, hayatımıza yön veren bir meşale, karanlıklarımızı aydınlatan bir ışık olabilir. Eğer gerçekten onun "kadri"ni bilirsek…
O halde bu mübarek geceyi yalnızca bir vakit dilimi olarak değil, bir dönüm noktası olarak görelim. Dillerimizde dua, kalplerimizde af dileme ve ruhumuzda bir arınma olsun. Çünkü Kadir Gecesi'nin kadri, onu hakkıyla değerlendirenler için sonsuz rahmet demektir.
Ve unutmayalım… Gecenin en karanlık anı, sabaha en yakın olan andır. Eğer kalbimizde bir pişmanlık, dilimizde bir dua varsa, işte o zaman bu gece bizim için gerçek bir kurtuluş gecesi olabilir.