Boykot veya Direniş genel manada (İngilizce: boycott ..Charles Boycott). “ Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle, belli bir amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesmek .Mesaj vermek istemek. “ anlamını ihtiva ediyor.
Bu bağlamda yapılan protesto girişimleri de boykota girmektedir.
Etimolojik olarak Boykot kelimesi İngilizceye İrlanda Toprak Savaşı sırasında gayrimenkul kira vekili olan Charles Boycott'un soyadından girmiştir.
1880'de hasatların düşük olması yüzünden Lord Erne, topraklarında çalışan halka yüzde 10 indirim yapmayı teklif eder. Eylül ayında kiracılar yani çalışanlar yüzde 25 indirim olması için protesto ederler ve Erne bunu geri çevirir.
Bu sırada Boycott 11 kiracının işine son verir. Charles Stewart Parnell, bir konuşmasında açgözlü kira vekilleri ve toprak ağalarıyla olan mülakatlar sırasında halka bu insanlarla iletişimlerini kesmelerini ve onları bir bakıma aforoz edercesine yok saymalarını önerdi.
Bunu üzerine Boycott kendini tamamen izole bir halde buldu. İşçileri çalışmaz, yerel işadamları onunla ticaret yapmaz hatta postacı bile postalarını getirmez olmuştu.
The Times'ın Boycott kelimesini kullanmasıyla birlikte bu durumun adı dünya çapında meşhur olmuş ve fiil olarak yerini almıştır.
İBB başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptali sonrada tutuklanması ile başlayan süreç son derece değişik bir alanda yürüyor.
Şu sırada konuşulan iki fikir var,
-Birincisi İktidar bu olacakları öngöremedi dolayısı ile inisiyatifi muhalefete ama daha çok CHP’ye kaptırdı.
-İkincisi “işler sizin bildiğiniz gibi değil Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir oyun kuruyor bu yapılanlarla toplumun gazını alıyor kısa bir zaman sonra da ipleri yeniden ele alacağını hepiniz göreceksiniz” şeklinde.
Mevcut İktidarı İBB’nin bulunduğu Saraçhaneden protesto eden CHP’nin protestolar devam ederken geçtiğimiz Pazar günü Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu için yaptığı ön seçimde ortaya çıkan tablo CHP’nin bu süreçte yelkenlerini doldurduğu noktasında.
Tam bu süreç devam ederken CHP genel başkanı Özgür Özel eline mikrofonu alıp aşağıda isimlerini yazacağımız firma ve markaları boykot etmeye çağırınca Türk siyaseti bambaşka bir noktaya doğru gitmeye başladı.
Özgür Özel, 'merkez medyanın Saraçhane'deki ve ülkede protestoları, önseçimi haberleştirmemesi nedeniyle eleştirilerde bulundu ardından boykot çağrısı yaptı. Özel meydandan "Ya bizi göreceksin, ya dibi göreceksin" diye seslendi.
- Espressolab - "Türk kahvesini, filtre kahveyi çok severim, her türlüsünü severim size de tavsiye ederim hangisini severseniz onu için ama bunu sakın EspressoLab'dan içmeyin. Bundan sonra Espressolab'e uğramayacağız, kahvelerini içmeyeceğiz!"
- D&R - "Kitap almak icap ettiğinde insanın ayağı bazen, D&R'a gidiyor, aman ha, D&R'a uğramayın."
- İdefix - "Idefix diye bir şey var biliyorsunuz, artık yok."
- Demirören AVM - "Demirören AVM var, karşı kaldırımdan geçin."
- Kilim Mobilya
- Ülker - Gençler diyor ki, "Ülker, Ülker, Ülker" diyor.
- CNNTürk
- TRT
- TGRT
- İhlas Ev Aletleri - "TGRT'ye bakmayın, TGRT'nin İhlas ev aletleriyle artık ısınmayın."
- Turkuaz Yayınevi
- Türk Petrol - "Türk Petrol'den almayın."
- Milangaz - "Milangaz kullanmayın."
- Likitgaz
- Milli Piyango
- Misli.com
- İddaa.com
- ETS
Yukarıdaki markaları boykot etmek yada etmemek vatandaşın kendi tercihi.
Ancak Türkiye’nin çok uzun yıllardır unuttuğu Boykot ve Protesto gibi en temel hakların bu vesile ile hatırlanması en azından demokrasi adına sevindirici.
Hatırlamakta fayda Filistin’de fütursuz bir şekilde insanları katleden İsrail markalarına karşı sürekli “Gelin bunları boykot edelim” şeklindeki çağrı ne hikmetse istenilen seviyede asla olmadı.
Burada mesele iktidarda yada muhalefette olmak değil mesele insan hayatını zorlaştıran ne varsa onlara karşı birlik olmaktır.
Türk insanı uzun bir süredir Kolektif dayanışmayı unuttuğu yada kaybettiği için yüz liraya salatalık satan marketler zincirini en az 800 liraya et satan kasap zincirini boykot edemiyor..
Boykot ve protesto bir haktır.
İnsan hayatını zorlaştıran markalara karşı uygulanacak olan boykot bir noktadan sonra ekonomik rahatlığı getirecektir.
İşi getirip her seferinde siyaset ile ilişkilendirip “Boykot yapan protesto eden haindir” diye yaftalayanlar lütfen kafalarını kaldırıp dünyanın demokrasi ile yönetilen ülkelerinde yapılan boykot ve protestolara baksınlar.
Demokrasi ile yönetilmeyen ülkeler için söyleyecek bri sözümüz yok.
Zira orada ne insanlık kalmış nede insan hakları.