Yeni bir yılın eşiğinde, çoğumuz dönüp geriye bakar, geçtiğimiz yılların muhasebesini yaparız.

Bu muhasebe, bir tür içsel değerlendirme sürecidir. Bazen bir hesap kapanır, bazen de yeni sayfalar açılır.

Peki, bu muhasebeyi yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
Her yıl başarılarla olduğu kadar başarısızlıklarla da doludur.

Bu başarısızlıkları birer kayıp değil, öğrenme fırsatı olarak görmeliyiz.

Başarılı olduğumuz noktaları ise analiz ederek bu başarıların ardındaki temel etkenleri anlamalıyız.
Yıl başında belirlediğimiz hedefler ne kadar gerçekleşti?

Gerçekleştiremediğimiz hedefler, gerçekçi miydi yoksa daha fazla çaba mı gerektiriyordu?

Belki de önceliklerimiz değişti. Hedeflerimizi gözden geçirerek yeni yıla daha uygun bir planla başlamalıyız.


Zaman, hepimiz için sınırlı bir kaynak.

Bu kaynağı nasıl kullandığımızı sorgulamak önemli. Günlük telaş içinde neler kaçırdık, neleri erteledik?

Belki de daha verimli bir zaman yönetimi için alışkanlıklarımızı gözden geçirmek lazım.
Hayat, paylaştıkça anlam kazanır. Geçmiş yıla dönüp baktığımızda, kimin hayatına dokunduk?

Kimler bizim hayatımıza değer kattı?

Eksik bıraktığımız ilişkileri onarmak veya yenilerini güçlendirmek için yeni bir yıl fırsat olabilir.
Kendimize ne kadar yatırım yaptık?

Yeni beceriler öğrenmek, fiziksel ve zihinsel sağlığımıza özen göstermek gibi konular, geçen yılın muhasebesinde önemli bir yer tutar. Unutmayalım ki, kendimize yaptığımız her yatırım, geleceğe bir adımdır.


Muhasebenin en güzel yanı, sahip olduklarımıza şükretmektir.

Büyük ya da küçük her anın kıymetini bilmek, bizi daha güçlü ve mutlu yapar.


Yeni bir yıl, yeni umutlar ve başlangıçlarla gelir.

Geçmişin muhasebesini doğru yaparak, yeni yıl için daha sağlam bir temel atabiliriz.

Bu sürecin sonunda, sadece eksiklikleri değil, aynı zamanda kazançlarımızı ve derslerimizi de görmeliyiz.

Çünkü her yıl, yaşam yolculuğunda bir adımdır.
Yeni yıla daha bilinçli ve kararlı bir şekilde adım atabilmek dileğiyle…