Gazeteciliğe başlayalı 37 yıl olmuş.

Bizim gazeteciliğe başladığımız gün ile köşe yazarlığına başladığımız tarih nerede ise aynı günlere denk gelir.

Geçen 37 yıllık zaman dillimi içerisinde

-Kaç Cumhurbaşkanı

-Kaç başbakan

-Kaç bakan

-Kaç milletvekili

-Kaç Belediye başkanı

gördüğümüzü inanın bizde hatırlamıyoruz.

O gün bu gündür elimizden geldiği kadar tarihe tanıklık etmeye çalışıyoruz.

Toplumda aksayan noktaları dönemin yöneticilerine iletmeyi yöneticilerin çözüm adına verdiği cevapları da yine vatandaşlar ile paylaşıyoruz.

Bir dünya görüşümüz var

Bir siyasi partiye üyeliğimiz mevcut

Ancak 37 yıldır başında bulunduğumuz medya kuruluşlarında görev yapan arkadaşlarımızın tamamına “ Sakın kişisel kavgalarınızı bünyesinde bulunduğunuz medya kuruluşları üzerinden silah olarak kullanmayın, sizin elinizde bir medya gücü var ama muhataplarımızın medyası yok” şeklindeki talimatlarımızı o günde verdik bu günde veriyoruz.

Siyasetçi ile gazeteci ilişkisi yüz yıllardır devam ediyor.

Bu ikilinin birbirinden ayrı kalması asla düşünülemez.

Siyasetçilerde

Gazetecilerde

Yıllar içerisinde değişiyor, görev dönemini tamamlayan siyasetçi kendi işine dönüyor ancak gazeteci yaşadığı zaman zarfında tarihe tanıklık etmeye devam ediyor.

Siyasette son dönemlerde meydana gelen olumsuz gelişmeler seçmen tarafından biraz merak biraz da endişe ile takip ediliyor.

Böyle bir durumda iş yine dönüp dolaşıyor gazetecilere kalıyor.

Dikkat edin siyaset kurumunda meydana gelen olumsuzluklar ile ilgili olarak siyasetçiler “-Neden yanlış yada eksik yazdın.?” demiyor, “-Neden yazdın?” şeklinde serzenişte bulunuyor.

Söz konusu bu süreç bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada devam edecek.

Bize düşen sorumlu bir gazeteci olarak yanlış yapmamak.

Yandaş olmamak.

Gördüğümüz her olumsuzluğun hesabını sormak yapılan güzel hizmetleri de alkışlamak.

Gerçi son dönemlerde “doğru” ve “yanlış “kavramları da bir birine karıştı..

Yine de bize düşen tarafsız olmak.

Kendi adımıza elimiz kalem tuttuğu zaman zarfında da bu tarafsızlığımızı devam ettirmek gibi bir kararlılığımız var.

Allah bizi doğruluktan ayırmasın.

Bir gazeteci olarak duamız budur.

Zira elimizden başka bir şey gelmiyor