6,5 yıllık başkanlığım esnasında 'Güçlü Bir Ardahan Lobisi' çabamı engellemek için binbir ayak oyunu oynayan ve 'Ermeni yada Yahudi lobilerinden daha güçlüler..' dediklerim olan metropollerdeki çeper dibi Ardahan diasporasının müdahalesi ile adı sanı hatta yeri çokta ortalıkta görünmeyen Ardahan Dernekler Federasyonu başkanlığını yaptığım sırada yapamadığım, tüm çabalarıma karşın gerçekleştiremediğim ama dışarıdan olsa oluşumu için çabalamaya devam ettiğim iki önemli şey kaldı.
O iki şeyin biri Ardahanlı Kadınların bir araya gelip, güçlü bir Ardahanlı kadın oluşumu yapması idi. Diğeri ise 'Ardahanlı Özel İnsanlar Derneği' adıyla benim özel insanlar dediğim, ama kamuoyunun hala engelliler dediği bir dernek idi.
Kısacası o dönem ve hala arkasında olduğum 'Güçlü Bir Ardahan Lobisi' diyerek çıktığımız yolda 81 kenti olan ülkemde kısa adı KAI olan ve Ardahan adını gölgeleyen Kars-Ardahan-Iğdır Dernekleri değil, diğer 80 kent gibi bir kent olan 'Ardahan' derken 'Ermeni ya da Yahudi lobilerinden daha güçlüler..' dediklerim olan metropollerdeki çeper dibi Ardahan diasporasının da müdahalesi ile bu iki fikri gerçekleştirip, ARDAFED çatısının altına sokamamıştım.
Bunu niye anlattın diyecek olursanız uydu üzerinde yayın yapan ulusal tv TEMPO TV'de canlı olarak sunduğumuz 'Gazetecilerle Gündem' adlı canlı yayın programıma başlarken bir gözüme çektiğim bant ile özel insan yani engeli olmanın ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışıp, bu yöndeki farkındalığı ortaya koymaya çalışmam kadar bir çaba ve çalışmanın olmadığı bir ülkeyi hatırladım ondan.
Evet, bugün 3 Aralık Dünya Özel İnsanlar Günü olması gereken Engelliler günü ve bugün yine bol bol mesajlarla engelli dediğimiz özel insanları hatırlayacak ve başta sanalda olmak üzere ziyaret ve toplantılarla yanlarında olduğumuzu söyleyip, gün bitmeden de unutup, yeni bir gün için dedikodulara devam edeceğiz.
Ve 'Kardeşiz' deyip kardeşin hakkını, hukukunu gasp ettiğimiz gibi özel insanlar yani engelli denilen insanların park yerleri dahi her alanında karşılarına çıkardığımız zorluklarla bildiğimiz 85 milyonluk ülkede ne kadar özel insan, engelli olduğuna baktığımızda ise karşımıza çıkan tabloda her aşkta, sevgide, eşitlikte özel dediğimiz kadınların bu konuda da öne çıktığını görüyordum.
Ve dönüp, bu yöndeki araştırmaya bakınca özel insan yani engelli insan derildiğinde erkeklerden sayıları bir hayli fazla olan kadınların 4 milyon 876.000 engelli, insanın olduğu söylenen ülkede bu oranın kadınlarda %7,9, erkeklerde ise %5,9 olduğunu görmekteyiz.
Ve bu kadınların meme kanseri başta olmak üzere bir çok sorun ve sıkıntı ile baş başa olduğunu görürken karşıma bir başka şey daha çıkıyordu.
O da 'hastayım' diye gittiğimiz doktorların kadınlara ilk bakışlarının memeler olduğu ve bu yöndeki gelişi güzel müdahaleleri ile bir çok kadını engelliler listesine eklediklerini de öğrenirken yapılan diğer bir araştırmada ise bu durumun hala çaresi bulunmayan kanserle mücadele adıyla gelişi güzel doğranan ve engelliler listesine alınan kadınların sağlık camiasına kurban edilen kadınlar olduğunu söylüyordu.
Bilmem ama benim değil kendimi arabamı doktor değil, tamirciye götürdüğümde ve sağ far, sol ayna ya da korna çalışmıyor derken tamircinin 'Abi senin lastiklerinde sorunlu, motorda da ses var deyişleri ve doktorların yakinen tanıdığım, gayet sağlıklı bir kadının memesini 'kanser' diye alıp, sonradan da hiç bir şey olmadığı ortaya çıkmasına bizzat şahit olmam aklıma geldi..
Yani bugün 3 Artık Günü TEMPO TV'de canlı yayında bir gözüme bant çekip, günün anlamını anlatan açılış konuşmamı yaparken söylediğim sözlerimin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu da bana hatırlatan o an değindiğim tek şey var o da hepimizin, her an engeliler arasında olacağımızı unutmadan menfaat, çıkar için insanları doğramamak, ve bir çok insanın ölümüne neden olduğu söylenen hala şüpheli olan pandemi gibi 'kansersin' diyerek memeler başta olmak üzere uvuzlarını almamak ve engelliler listesine eklememek gerek..
Ha bu arada benim yazıma konu olan yakın tanıdığım başta olmak üzere aklen sağlıklıyım deyip, uzuvları kesip alanlara 'param var' deyip, kasap gibi insan doğrayanlara uyan onlara paracıklar kazandıran 'çok bilmiş akıllıların ne kadar sağlıklı olduklarını da unutmadan..