Üç gündür elimizi ayağımızı bir kez daha soğutan gelişmelere baktığımızda yazmanın ne kadar zor bir o kadar da 'acaba?' sorusunu sordurup, heyecanınızı korkuya, korkunun da sizi susmaya ve yaşananları uzaktan izlemeye teşvik ettiğini hissettiriyor.
İşte bu duygularla yaşanan gelişmelere bakıp, yorumlamaya kalktığınızda ise aklınıza gelen 'acaba?' sorusuna cevap aratan düşüncelerin etkisinden, esirliğinden sıyrılıp, korkunun ecele faydasının olmadığını ve yazanın yazması, söyleyenin söylemesi gerektiğini aksine yaratılmak istenen o korku imparatorluğuna sadece kendinizi değil, tüm toplumu teslim etme korkusu daha etkili oluyor.
Ve bu nedenle susmanın, yazmamanın, konuşmamanın asıl suç olacağının bilinciyle yazan biri olarak yazmaya, anlatmaya ve konuşmaya devam diyerek son birkaç gündür yaşananlara benimde diyeceklerim var diyor ve yazıyorum.
Ve canların bir kez daha yere, toprağa düştüğü şu günlerde yaşanan tartışmalara baktığımızda manzaranın hep tekrarın aynısı olduğunu görüyor, bir o kadar bir kez daha üzülüyor ve bu memleketin yoksul çocuklarının vatan-millet-sakarya edebiyatı içinde nasıl olup, aramızdan çekip gittiklerini de düşündürüyor.
Evet, yaşananlara baktığımızda CHP'nin bildiri çıkışı ve bu bildiride olanlara bakmak ardından Ankara'da bir şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu'ya yaşatılanın bu kez Manisa'da Özgür Özel'e yaşatılmaya çalışılanları öncelikle değerlendirmek ve bu çıkışın altında olan ince hesaplara bakmak gerekir.
Ve CHP'nin imzalamadığı o bildiri ile kendisinin yayınladığı bildiriye baktığımızda sorunun, iktidar ve diğer partililerle birlikte daha önce imzalanan bildirilerin benzeri olan bu bildirilerle değil, yaşananlara gerçek anlamda çözüm olacak bir satır bulmak zor bir o kadar da içi dolmayan boş bildirilerle yaşananlara çözüm bulunamadığını bir kez daha görmekteyiz.
Ve CHP, DEM'liler konuşurken meclisi terk eden MHP'nin HÜDAPAR konuşurken söylenenleri dinlemesi ve en önemlisi yıllar sonra ancak bitebilen Pendik havaalanının pistinin açılışında Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı 2. Pist Açılış Töreni'ne katılan AK Parti genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada CHP lideri Özgür Özel'in şehit cenazesinde protesto edilmesine de değindi.
Erdoğan'ın adını vermeden "Bir tanesi Manisa'da güya gövde gösterisi yapacak. Ne oldu, bu millet kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Herkese yol geçen hanı demiyor. Sabırla inşallah 31 Mart'a hazırlanacağız. 31 Mart'a öyle hazırlanmalıyız ki, bunların kapımıza uğramaya ne yüzleri ne gözleri olmaması lazım. Sizlerden bunu bekliyorum." ifadelerini kullanması ilginç bir o kadar da düşündürücü bir durum olarak 'her seçim öncesi' iddiasını da güçlendirmesi o kadar düşündürücü değil mi?
Bilmem ama 'Herkese yol geçen hanı demiyor. Sabırla inşallah 31 Mart'a hazırlanacağız. 31 Mart'a öyle hazırlanmalıyız ki, bunların kapımıza uğramaya ne yüzleri ne gözleri olmaması lazım. Sizlerden bunu bekliyorum." demesi yaşananlarla ne alaka demesi geliyor insanın.
Neyse en demokrat, en Müslüman, en sakin, yaşananlara en geniş şekilde bakan diye bildiklerinin bile gerilip, kardeş dediğine saldırmaya kalktığı bir süreçte zaten iyiden iyiye zayıflayan toplumları bir birine bağlayan pamuk ipliğinin kopmaması için çokta ovmadan bu yazınında benim bildirim olmasını ve eğer uygun görürseniz sizin de altına imza atmanızı, atmasanız da sizi vatan haini olarak ilan etmeyeceğimizi bilmeniz isterim, yaşananlara, yaşatılanlara sağduyu ile bakıp, ülkenin huzurunu bozacak şeyler yapmanın zamanı değil, diyerek Demirtaş'ın 'Toprağa verilen 12 asker benim kardeşimdir, keşke barışı sağlayabilseydik, onlar yaşasaydınokta koyalım kendi bildirimize...'sözü ile yaşananlara birlikte bakalım derim..