Türkiye çok partili sisteme geçtiği 1950 yılından itibaren seçime katılan siyasi partiler günün şartlarına göre var olan iletişim araçları ile kendilerini tanıtmaya ve yapacakları tanıtımlar ile seçmenin gönlüne girmeye çalışıyorlar.
Değişen siyaset ile iletişim teknolojisi de değişiyor, 1950 yılında yapılan seçimde siyasi partilerin uyguladıkları propaganda tekniği ile bugün yapılan tanıtımlarda büyük bir değişime uğramış durumda.
Son birkaç yıldır dünyada değişen şartlar ister istemez bizim ülkemizdeki iletişim ve propaganda teknolojisini de değiştirdi, bu değişim sırasında da kabul etmek gerekiyor ki çevre ile ilgili değişimlerde nasibini aldı.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçime sayılı günler kaldı, siyasi partilerin adaylarını büyük oranda belirlemesinden sonra her aday seçimi kazanabilmek adına yollara düşmeye başladı.
Bundan yıllar önce yapılan seçimlerde gürültü kirliliği , ses kirliliği en üst noktalara kadar çıkıyor özellikle plastik kaynaklı afiş ve bayraklar dolayısı ile büyük bir çevre kirliliği yaşanıyordu.
Seçmen artık çevre kirliliği istemiyor, gürültü kirliliği de kabul etmiyor, Özellikle pandemi sonrası değişen şartlar dolayısı ile seçmen eğer kirletilecekse doğanın en az şekilde bundan nasibini almasını istiyor.
Ülkemizde her beş yılda bir yapılan seçimlerde sandığa daha çok genç seçmen gidiyor, iletişim teknolojisini daha iyi kullanan genç seçmeni duvarlara asılan posterler, araçlara takılan cihazlardan canhıraş bir şekilde çıkan müzikli propagandalar genç seçmenin ilgisini kesinlikle çekmiyor.
Biz birkaç daha bu sütunlarda belirtmiştik, son birkaç seçim daha çok medya üzerinden özellikle de sosyal medya üzerinden yapılıyor, Adayların kendilerine ait sosyal medya hesaplarından ve parti genel merkezlerinin oluşturdukları kurumsal dijital görseller milyonlarca genç seçmen tarafından takip ediliyor.
Muhtemelen bu seçim ile birlikte bundan bir yada iki seçimde artık bir önemi kalmayan afiş ve görseller kullanılacak, ondan sonra da muhtemelen tüm seçim çalışmaları sosyal medya üzerinden cereyan edecek.
Çevre ve ses kirliliğinin en alt noktaya indirilmesi açısından seçimin sosyal medya üzerinden cereyan etmesi sanıyoruz bizim kadar milyonlarca vatandaşımızın ortak talebi olsa gerek.
Sabahtan akşama kadar sokak pazarcılarının “domates-biber-patlıcan” diye bağırması ile sonuna kadar açık cihazlardan yapılan aday tanıtımı arasında ne fark var ki.?