1980’li yılların ikinci yarısından itibaren aralıksız gazetecilik yapıyoruz, Gazeteci olmak bir noktadan itibaren tarihe tanıklık yapmak anlamını da taşıyor, zira mesleğimiz icabı ülkelerin kalkınmasında yada geri kalmasında lokomotif görevi yapan siyaset kurumunda olup bitenlerinde bir anlamda sizin etrafınızda şekillenmesini sağlıyor.

Gazeteciliğe başladığımız günden itibaren Türkiye’yi sevindiren, kalkınmasını sağlayan ne kadar faaliyet varsa tamamını yaşadık.

Türkiye’yi zora sokan, üzen, ağlatan ne kadar olumsuzluk varsa o olumsuzluklardan kurtulmak adına üzerimize düşen ne varsa karınca kararınca karşılamaya çalıştık.

O günlerde şartlar ne kadar kötü olursa olsun siyaset kurumunun ülke sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarımızın rahata çıkması adına  çeşitli önlemler alacağına ve alınacak bu önlemler ile vatandaşımızın rahatlayacağına olan inancımızı asla kaybetmezdik.

Ancak itiraf etmeliyiz ki 14 mayıs 2023 tarihinden önce ama daha çok seçimden hemen sonra Türkiye’nin içerisine düştüğümüz ve 84 milyonu derin bir umutsuzluğa bir o kadarda endişeye düşüren ekonomik tablo ile kesinlikle karşılaşmadık.

O zamanda zorluklar vardı ancak tüm zorluklara rağmen vatandaşın iki yakası bir noktadan sona az çok bir araya geliyor ve günler geçip gidiyordu.

Hayatının çok büyük bir bölümünü çalışarak geçiren emeklilik dönemi yaklaştıkça da “-emekli ikramiyem ile iyi kötü başımızı sokacak bir ev alabiliriz” diye düşünen çok büyük bir kitle o günlerde bir tane hatta birden fazla ev alabiliyordu.

Bir kamu kurumunda yada özel sektörde karı koca çalışan bir çift evlerinin ihtiyacını karşıladıktan , bir kenara bir miktar para ayırarak tasarruf yaptıktan sonra bazen sıfır kilometre oda olmazsa ikinci el güzel bir otomobili sahibi olabiliyorlardı.

Ev sahibi ve otomobil sahibi olan ailelerin yine büyük bir kısmı kendilerine tatil zamanı ayarlayarak hemen her yıl tatil yapma imkanı bulabiliyorlardı.

Orta halli bir aile bile çocuklarına hiç fena sayılmayacak güzel salonlarda düğün yapma imkanı bulabiliyordu.

Maalesef anlatmaya çalıştığımız ve tamamen hayatımız ile ilgili bu etkinliklerin hiç birisini yerine getiremiyoruz işin kötüsü yerine getirme ile ilgili en ufak bir umudumuz bile yok.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde artık ev sahibi olmak, otomobil sahibi olmak, Çocuklara düğün salonlarında düğün yapmak artık hayal bile değil, bugün özellikle büyük şehirlerde bırakın ev sahibi olmayı 20 bin liranın altında kiralık ev bulabilmek bile mucize haline geldi.

Sözünü ettiğimiz olumsuzluklar çerçevesinde vatandaşın oy vererek iktidar yaptığı hükümet ise ipin ucunu iyiden iyiye kaçırmış durumda, 14 mayıs tarihinde 18 lira olan akaryakıt şu günlerde 40 liraya ulaşmış durumda.

Bir gün iktidar ertesi gün muhalefet olan yönetim sayesinde başta emekliler olmak üzere tüm sosyal dilimler “-Bu işin sonucu ne olacak biz hayatımızı nasıl devam ettireceğiz.?” diye kara kara düşünmektedir.

Yıllar yılı kuru hamaset ile yüzdürülmeye çalışılan geminin artık karaya oturmakta olduğu bırakın muhalefeti iktidar tarafından da kabul edilmektedir.

Allah sonumuzu hayretsin.