Yılın stresini üzerimizden atmaya çalışmak için tatiller genellikle yıl boyunca en çok beklenilen dönem/dönemler olabiliyor. Çalışmaya biraz mola vermek, kendimizi bir nevi şarj edebilmek için tatiller önemli bir fırsattır.

Ancak tatil dönüşleri de biraz zorlu geçebiliyor. Verilen mola sonrasında tatildeki olumlu duygular ve mola vermenin psikolojimiz üzerindeki olumlu etkileri ardından yeniden yoğun bir döneme ve rutinedönüş yapmak, hem fiziksel hem de psikolojik olarak bizi zorlayabiliyor. Literatürde, yaşanılan bu zorluklar “Tatilden Dönüş Sendromu” olarak adlandırılır. 

Peki, tatilden dönüş öğrencileri neden bu kadar zorluyor?

Tatilden Dönüş Sendromunun temelinde, zihnimizin ve bedenimizin tatilde elde ettiği rahatlama ve mutluluk durumundan çıkıp, iş/okul hayatının ve sorumlulukların gerektirdiği stresli duruma tekrar geçiş yapması yatar.

Her tatil dönemi öğrencilerin öğrendiklerini unutmalarına ve öğrenme isteklerinin azalmasına neden olabilmektedir.

Üstelik bu ara tatilinde defterle, kitapla ilişkisini koparan öğrenciler, özellikle 1. Sınıf öğrencilerimizin öğrendiklerini de unutma sürecine girdiklerinden dolayı okula başlamak onlara oldukça zor gelmektedir.

Ayrıca;

Tatilde, uyku saatleri, yemek düzeni, günlük aktiviteler tamamen esnektir. Birey serbest bir zaman diliminde yaşar. Ancak tatil sonrası günlük yaşama döndüğünde, bu özgürlüğün yerini sıkı bir rutin alır. Bu ani değişiklik, adaptasyon sürecini zorlaştırır.

Tatil dönüşünde kişiyi bekleyen birçokbirikmiş işler ve görevler, motivasyonunuzu düşürebilir ve stres seviyenizi artırabilir.

Tatil, genellikle iş ve okul yaşamından kaçış ve rahatlama olarak görülür. Tatilden döndüğünde, bu huzurlu dönem geride kalmış olur ve günlük hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalırsınız.

Tatil sırasında genellikle aile ve arkadaşlarla daha fazla vakit geçirilir. Bu sosyal etkileşimler, tatilden sonra azalır ve bu da bazı kişilerde yalnızlık hissine yol açabilir. 

Tatil sendromu yaşayan öğrenciler; zihinsel, psikolojik ve davranışsal olarak tatildeki yaşam düzeninden vazgeçememe ya da vazgeçmekte zorlanma yaşamalarının yanında; Okula gitmek istememe, Ders dinlemeye karşı isteksiz olma, Ders çalışmayı sürekli öteleme, Ödevleri yapmaya karşı direnç gösterme, Genel performans düşüklüğü, Uyku düzensizliği ya da okul saatlerine uygun uyku düzenine dönememe, Bilgisayar oyunları, dizi izleme ve arkadaş buluşmaları gibi alışkanlıklarını terk etmekte zorlanma, Genel olarak plansız ve düzensiz bir görüntü sergileme, Aile ve okul kurallarının sınırlarını zorlama, Stres içerisinde olma, Dikkat sorunları yaşama, Okula gitmeme isteksizliğine okulu, öğretmeni ve arkadaşlarını neden olarak gösterme ve bunlarla ilgili gerçek dışı beyanlarda bulunma gibi davranışlar sergileyebilirler.

Çocukların okula ve öğrenime hazır olma motivasyonlarının yükseltilmesi için ailelere büyük görev düşmektedir.Annelerin ve babaların Tatil sendromuyaşayan çocuklarının okula daha kolay adapte olabilmeleri için;

·         Düzenli uyku almaları sağlamalı,

·         Evde sakin ve huzurlu bir ortam oluşturulmalı,

·         Çalışma planlarını oluşturmasına destek olunmalı

·         Çalışma ortamını uygun bir hâle getirilmeli,

·         Çocukla açık bir şekilde iletişim kurulmalı,

·         Bilinçli teknoloji kullanımına teşvik edilmeli,

·         Öğretmeniyle iletişim hâlinde kalınmalı,

·         Sorumluluk alması sağlanmalı ve motivasyonunu destekleyici aktiviteler planlanmalı,

·         Sosyal zekâsını geliştirecek etkinliklere yönlendirilmeli,

·         Çocuğun kolay alışabileceği bir rutin oluşturulmalı.

·         Çocuğun sağlıklı ve düzenli beslenmesi sağlanmalı,

Çocuğun annesinin ve babasının yanında olduğunu ve her koşulda kendisini desteklediğini hissetmesi okula dönüş kaygısının azalmasına son derece yardımcı olacaktır

Başta sevgili öğrencilerimiz olmak üzere, değerli öğretmenlerimize ve velilerimize İkinci dönemin hayırlı ve başarılı olmasını temenni ederim.