09 Eylül 2024 Pazartesi tarihinde 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin 741 öğretmenin ders başı yaptığı 2024-2025 eğitim öğretim yılı, 18 haftalık (90 Günlük) eğitim maratonununardından 17 Ocak 2025 tarihinde karnelerin dağıtılmasıyla birinci dönem sona erecektir.

03 Şubat 2025 tarihinde ise öğretmen ve öğrenciler eğitim maratonuna kaldıkları yerden ikinci döneme devam edecekler.

17 Haziran 2025 Cuma akşamı da 2024-2025 eğitim öğretim yılı maratonu tamamlamış olacaktır.

Ancak; Karne sonuçları, birçok veli ve öğrenci tarafından “başarının vazgeçilmez en önemli göstergesi” olarak kabul görmesinden dolayı, bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı olan karneler bazı aileler için de kaygı ve üzüntü sebebi olabilmektedir.

Her yıl olduğu gibi bu karne döneminde de pek çok ailede karne ile ilgili mutlulukların yaşanması yanında üzüntülerin, sorunların yaşanmasıda muhtemel olacaktır. 

Özellikle her karne döneminde gündeme gelen çok önemli bir sorun var. Şöyle ki; Öğrenciler için yoğun okul temposundan sıyrılıp dinlenme ve eğlence anlamına gelen bu tatil; ebeveynler içinse getirilen düşük notları düzeltmek için bir fırsat olarak görülüyor. 

Bu farklı anlayış, farklı beklentiler ebeveyn ve çocuk arasında bir uyuşmazlık, bir sorun oluşturuyor. 

Bu tür olumsuzlukların yaşanmaması adına; Veliler, çocuğun düşük notlarla dolu bir karne getirmesinin nedenlerini çok iyi irdelenmeli, Çocuğun onurunu zedelemeden başarısızlık nedenleri iyi tahlil edilmeli,

Karne notlarının öğrenciler için başarılı veya başarısız olarak nitelendirme amacı olarak görülmemeli. 

Aksine, bu durumun sadece hangi derslere daha fazla çaba harcaması gerektiğinin bir göstergesi olarak ele alınması gerekir. Ebeveynlerin çocuklarını koşulsuz sevdiklerini hissettirmeleri, başarılı notlar için çocuklarını tebrik etmeleri ve düşük notlar için de çocuklarını yargılamadan ve yadırgamadan hangi derslerde zorlandığını beraberce konuşarak, bunun üstesinden nasıl gelebileceklerinin bir değerlendirme yapmaları daha uygun olur.

Çocuğun hayatta var olmasının ve sağlığının karne başarısından çok daha önce gelmesi gerektiği asla unutulmamalı.

​Asla unutulmaması gereken bir husus ta çocuğunbaşarısızlığının altında yatan birçok nedenin var olabileceğidir.Bu nedenler iyice araştırılmalı ve aile tarafından çocuğun ruhunu incitmeden halledilmeye çalışılmalıdır. Zayıf bir karnenin sorumluğu sadece öğrenciye yüklenmemelidir. 

Başarısızlığın aileden mi, okuldan mı, öğretmenlerden mi, yoksa çocuğun dikkat eksikliği gibi yapısal bir takım bozukluklarından mı, ya da çocuğun ruh dünyasında sıkıntı oluşturan bir takım psikolojik nedenlerden mi kaynaklandığıdikkatlice araştırılıp incelenmesi gerekir.

Aileden kaynaklanan sorun varsa, aile içinde bu sorun mutlaka ortadan kaldırılmalı ya da makul bir şekilde çözüme kavuşturulmalı.

Okuldan kaynaklanan sorun var ise okuldaki rehber öğretmeniyle ya da diğer öğretmenlerle hatta okul yönetimiyle görüşülerek sorun çözülmeye çalışılmalı.

Eğer çocuğunuzda yapısal ya da psikolojik bir takım bozukluklar var ise, mutlaka bir uzmana başvurmak gerektiği de unutulmamalıdır

Ebeveynlerin son derece dikkatli olması gereken bir husus da; karne sonuçları ne olursa olsun, her öğrenciningerek fiziksel gerekse zihinsel açıdan dinlemeye ve eğlenmeye ihtiyaç duymasıdır.

Bu ara dönemin, adı üstünde bir ara tatil olduğu unutulmamalı. Öğretmenlerde verecekleri ödevlerle çocuğun tatil hakkını kullanmalarına engel olmamalıdırlar.

Öğrencilerin bu ara tatilde yoğun okul temposundan sıyrılıp dinlenmeleri gerekir. Çünkü çocuklarımızı yoğun bir ikinci dönem beklemektedir. Birinci dönemin eksikliklerini ikinci dönemde giderebilmesi için öğrencinin ikinci döneme zinde bir şekilde başlaması daha iyi olacaktır.

Bunun içinde çocukların tatilden beklentileri, yapmaktan hoşlandıkları ve başarılı oldukları mevcut ilgi alanları da göz önüne alınarak ailece birlikte güzel bir tatil planı hazırlamak yerinde olur. 

Hazırlanacak bu planda mutlaka bir ders çalışma programına da yer verilerek, öğretmenler tarafından verilen ödevler ve çalışmalar günlere yayılmalı ve son güne sıkıştırılmamalı. Öğrencilerin akademik başarısının artması için kitap okumalarısağlanmalı. 

Özelliklede Birinci sınıfa giden öğrencilerle öğrendiklerini unutmamaları adına kısa süreli ve düzenli okuma yazma çalışmaları yapılmalı, dinlenme ve eğlenceli vakit geçirme etkinliklerinin önüne geçmeyecek şekilde özelliklede başarısız olunan derslerin tekrarına da zaman ayrılmalıdır.

Bilgisayar ve İnternet kullanımı, televizyon karşısında geçirilecek süre mutlaka denetim altında tutulmalı.

 Sömestri tatilinde öğrencilerin ev ödevi yerine, sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılmalarının da mutlaka teşvik edilmesi gerekir.

Tatilin doğru, verimli ve sağlıklı bir şekilde geçirilmesi dileğiyle…