14 Mayıs tarihinde yapılan seçim tamamlandı ancak aradan iki gün geçmesine rağmen Cumhurbaşkanı adaylarının ne kadar oy aldığı, TBMM’nin yeni misafirleri olan milletvekillerinin oy yüzdeleri şu an bile tam olarak netleşmiş değil.
Biz tüm seçim süreci boyunca Türkiye’nin 1950 yılı itibarı ilçe geçtiği çok partili seçim dolayısı ile her beş yılda bir sandık başına gidildiği vatandaşı memnun eden parti yada partilerin daha uzun süre iktidarda kaldığı dertle devam olamayan partilerin en fazla bir dönem iktidarda kaldıktan sonra muhalefete düştüğünü anlatmaya çalışıyoruz.
Seçim tamamlandı, biz 15 mayıs pazartesi günü seçim süreci boyunca fırsat bulamadığımız için yapamadığımız kahvaltıyı sıcak ve demli çaylar eşliğinde yaptıktan sonra aylardır fırsat bulmadığımız için uğrayamadığımız gazetedeki ofisimize geçtik.
Pazartesi günü gazeteye gitmekte biraz tembellik edince işin doğrusu sabah saatlerinden itibaren arayan yüzlerce arkadaşımıza seçim ile ilgili yorumları yapmaktan mahrum kaşmış olduk.
Gazetede koltuğa oturduğumuzda bir taraftan kahvemizi yudumlarken bir taraftan da öğlen saatine kadar telefonlarına bakamadığımız arkadaşlarımıza geri dönüş yaparak dilimiz döndüğünce seçimi yorumlamaya çalıştık.
Gazeteden çıktık çarşıya doğru yürümeye başladık, orta yerde son derece fazla bir sessizliğin hüküm sürdüğünü anladık, daha da önemlisi bir gün önce oy kullanmak için sokaklara çıkan on binlerce seçmen muhtemelen seçim yorgunluğu dolayısı ile dışarıya çıkamamış diye düşündük.
Seçim sona erince vatandaş her zaman olduğu gibi rutin işlerine devam eder, Bizde tekrar gazeteye dönüp bilgisayarın başına geçtikten sonra 24 mart tarihinden itibaren aksattığımız işleri yeniden rayına koymaya başladık.
Tabi seçimin hemen bir gün arkasından hem siyaset yapan hemde mesleği gazetecilik olan birisinin seçim ile ilgili ne düşündüğünü merak eden yüzlerce dostumuza hem seçimi değerlendirdik aynı zamanda kendilerinin fikirlerini de öğrenme imkanı bulduk.
Türkiye 28 mayıs tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için yeniden sandık başına gidecek o zamana kadar 15 mayıs seçimi kadar olmasa bile siyasetin yine canlı olacağını düşünüyoruz.
Haziren ayının gelmesi ile birlikte hepimiz ara verdiğimiz gerçek hayata yeniden “merhaba” diyeceğiz, Faturalarımızı ödemek, hayatımızı devam ettirmek, yaz mevsimi geldiği için tatil planları yapmak gibi olmazsa olmazlarımız ile uğraşmak durumunda kalacağız.
Seçim dolayısı ile ara verilen zamların yeniden bir fırtına gibi başımıza yağacağını söylememek olmaz, Seçim öncesi verilen vaatlerinde yerine getirilme durumu olduğundan işi dönüp dolaşacak yine bizim sürekli gerçek gündem dediğimiz Ekonomiye odaklanacak.
“Seçim biter geçim bitmez” dediğimiz sürece dün itibarı ile “merhaba” demiş olsak ta asıl gerçekler ile yüz yüze kalacağımız tarihin 01 haziran sonrası olacağı da başka bir realite.
Bekleyelim görelim..