31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçim öncesi bir araya gelerek Millet ittifakını oluşturan CHP ve İYİ Partinin ortaya çıkardığı müthiş sinerji bilindiği gibi başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediyenin millet ittifakına mensup adaylar tarafından kazanılmasını sağlamıştı.
O birlikteliğin işe yaradığını ve siyasette daha ileri adımlar atmak adına çemberi genişletmenin faydalı olacağını anlayan CHP ve İYİ Partiye daha sonra SP-DP-DEVA ve Gelecek partileri de katılınca dengeleri kökünden değiştirecek “Altılı masa” ortaya çıkmış oldu.
İsmini artık “Millet ittifakı” olarak tescil ettiren altılı masaya mensup partilerin kurmayları tam bir yıldır toplantı üstüne toplantı yaparak önümüzdeki aylarda gerçekleşecek seçimde netice almanın hesabını yapmaya başladılar.
Millet ittifakı cephesinde daha çok liderler üzerinden hemen her ay yapılan toplantılar Cumhur ittifakı mensupları tarafından “bugün dağıldılar, paramparça oldular, buradan bir şey çıkmaz, masanın altında falanca, sol tarafında filanca, sağ tarafında şu var” gibi akla hayale gelmeyen yakıştırmalar yapılmaya başlanmıştı.
İşin garip tarafı daha çok Cumhur ittifakı tarafında yer tutan medya kuruluşlarında görevli ne kadar yazar-çizer varsa tamamı sabahlara kadar millet ittifakı aleyhinde görüş belirtince millet ittifakı tarafında bulunanlarda zaman zaman “Buradan bir şey çıkmaz sürekli toplanıp dağılıyorlar” şeklindeki kara propagandaya alet olmaya başladılar.
Bu kadar toz duman arasında aslında ismi “Hükümet programı” olan “Ortak politikalar metni 30 Ocak pazartesi günü açıklanacak” şeklindeki duyuru “bugüne kadar olup bitenlere en iyi cevap olacak” diye algılanmıştı.
Bir kere baştan belirtmek isteriz ki toplantının yapılacağı salonda son derece yüksek bir heyecan vardı, salonun düzeni, katılımcılar, medyanın toplantıya olan ilgisi, yabancı basının katılımı ister istemez tüm Türkiye’nin dikkatini toplantının yapılacağı salona çekmiş oldu.
Her ne kadar toplum “-Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı kim olacak.?” sorusuna kilitlenmiş olsa da toplantıda altı siyasi partiye mensup görevlilerin hemen her konuda yaptıkları üçer dakikalık çözüm önerileri pür dikkat dinlendi ve büyük bir heyecan dalgası ile karşılandı.
Toplantıda açıklanan çözüm önerileri toplantı bitiminden hemen sonra toplumun tüm kesimleri tarafından tartışılmaya başlandı, bizde akşam saatlerinde “Açıklamalar ile ilgili olarak kim ne düşünüyor” şeklinde bir yoklama yaptıktan sonra farkına vardık ki an itibarı ile psikolojik üstünlük millet ittifakına geçmiş durumda.
Millet ittifakına mensup siyasi partilerin kurmay heyeti tarafından tam bir yıldır gece gündüz demeden çalışılarak hayata geçirilen çalışmaların neticeye ulaşması yani uygulanabilir olması için öncelikle 13 şubat tarihinde yada ondan kısa bir süre sonra açıklanacak olan cumhurbaşkanı adayının seçimi kazanması gerekiyor.
Bu zamana kadar son derece uyumlu bir şekilde gelinen çalışmaların nirvanası bir kez daha söylüyoruz Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının açıklanması olacaktır.
13 şubat yada daha sonrasına açıklanacak Cumhurbaşkanı adayı ve sonrasında millet ittifakına mensup siyasi partilerin milletvekili aday sıralaması seçimin nasıl neticeleneceğini de daha adaylar açıklandığında aşağı yukarı netleşecektir.
Çok büyük bir heyecan ile bekleyip göreceğiz.