28 Mayıs Pazar akşamı 19.00 gibi sandıklardan büyük oranda sonuçların gelmesiyle Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu karşısında başarılı olduğu netleşmiş böyle bir durumda AK Parti sempatizanları galibiyetin verdiği keyif ile sokaklara dökülmüştü.
O saatlerde başlayan ve sabah saatlerine kadar devam eden “ölçüsüz kutlamalar” AK Parti üst yönetimi dahil herkesin tepkisini çekmiş olmalı ki ertesi gün yani pazartesi son derece sessiz sakin bir gün geçirdiğimizi biliyoruz.
Pazartesi sabah herkes gibi bizde işimizin başında olmak adına gazeteye gittik, havanında biraz kapalı olması nedeni ile son derece sessiz bir ortam var diye düşünüyorduk ki önce “hadi bir çay içelim” diye gelen misafirler sonra da bir türlü bitip tükenmeyen telefon konuşmaları ile akşamı yaptık.
Yıllar yılı belirtiyoruz, Türkiye’nin tek ve değişmez gündemi ekonomidir, 84 milyon civarındaki nüfus daha iyi bir yaşam sağlamak adına elinden geleni yapmasına rağmen özlediği yaşam standartına bir türlü ulaşamamanın çaresizliğini yaşıyor.
Ancak Cumhur ittifakına mensup siyasetçiler daha seçim süreci başlar başlamaz propagandayı ekonomiden fersah fersah uzaklaştırıp terör noktasına taşıyınca ekonomik sıkıntıları tartışmak her zamanki mümkün olmadı.
Seçimin ertesi günü yine yıllardır işyerine giderken cadde üzerindeki partili partisiz dostlarımıza “merhaba” dedik, ayaküstü seçimi ve seçimin sonuçlarını konuştuk, Öğlen yemeğini yine sürekli birlikte olduğumuz arkadaşlarımız ile yedik.
Tabi bu aşamadan sonra hepimizin gündemi seçim dolayısı ile ötelediğimiz ekonomi olacak, Başta temel giderlerimiz olmak üzere hayatımızı devam ettirecek ihtiyaçlarımızın gidermek adına hiç durmadan kafa yormaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin tüm yerleşim merkezlerine başlayan konut sıkıntısı bundan sonrada evi olmayanların ve kirada oturmak zorunda bulunanların en büyük korkusu olacak, Tanıdığımız çok sayıda ev sahibi uzun yıllardır kendi mülklerinde oturan kiracıları bir yolunu bulup evden çıkarmanın çıkardıktan sonra da mevcudun en az üç-dört kat fazla para ile kiralamanın hesabını yapıyorlar.
Mahalle arasındaki esnaf lokantasında iki kap yemeğin bedeli artık ortalama 150 lira civarında, Daha geçen yıl 300 liraya 500 liraya aldığınız bir çift ayakkabı bugün en az 2 bin lira , elbise fiyatlarını ise artık yazmak bile istemiyoruz.
Çalışanların maaşlarına ne kadar zam verilecek.?
Verilen bu zamlar vatandaşı rahatlatacak mı.?
Bir türlü önlenemeyen enflasyon durdurulacak mı.?
Şeklindeki soruların cevabı bugünden sonra daha fazla merak edilecek.
Cevapları herkes gibi bizde merak içerisinde bekliyoruz.
Zira seçim dönemi bitti artık geçim günleri başladı..