Sanırım sizler de dikkat ediyor ve benim gibi merak ediyorsunuzdur ülkeyi yeniden ağlatan yangınların aralıksız sürdüğü şu günlerde güneşin iyiden iyiye ıstmaya devam ettiği havalardan müdahale edecek yangın uçakları aranırken başta havaalanı bekleyen Ardahan’ın olmak üzere tüm stk’ların sus-pus olduğunu.
Yıllar önce yapılan seçimler ve bu seçimlerde tek başına iktidarı kaybetmesine rağmen hala hükumet olanların, 7 Haziran Genel Seçimleri ardından kaybettikleri sağduyunun arandığı ülkede şimdi de ard arda çıkan yangınları izliyoruz..
Diğer taraftan hala yaşanan ve sınır ötesinde son on gün içinde en az 10 şehit haberi ve çatışma haberleri karşısında suskunluklarını sürdüren kamuoyunu merak ederken, başta her gelene, 'ağam paşam' diyen ve her konuda hükümet olanın yanında olduğunu belirten TOBB olmak üzere Ardahan'daki ve Ardahan dışındaki ünlü, ünsüz stk’ların nerede olduğunu da sormaktayız.
Önce Askeri, ardından Cemaati susturan şimdi de iktidarı elinde tutmaya devam etmek için HDP’yi susturmak isteyen, Vatan, BBP ve ANAP gibi sadece levhası kalmış, oy oranı %7'ere kadar düşmüş denen MHP gibi partilerle iktidarda kalmaya devam eden bir anlayış, yangınlar karşısında insanlar niye susar, stk’lar neden konuşmaz?
Ama, barış sürecinin bozulmasına, 'dokunulmazlıkları kaldıralım' dedikten sonra Demirtaş başta olmak üzere birçok siyasinin tutuklanmasına ön ayak olan CHP’nin Irak, Suriye'den sonra Afganistan'dan gelenler ardından göçmen bakanlığı öneriyor.
Çünkü, iktidar olmayı çokta istemeyen AKP ile olmasa İYİ Parti ile devam hayallerine dalmış bir muhalefet ve CHP var karşımızda.
Ve yıllardır akan kanla birlikte her yıl çıkan/çıkarılan yangınlar AKP ve MHP’nin koalisyonu ile ülkenin bir hayli sıkıştığını gösterirken, toplumun büyük kesiminin barış yönünde attığı etkisiz adımları, AKP’inin savaş dili siyasetini, MHP’nin savaş siyasetine ne bir tepki, ne de bir söz olmazken yanan yüreğimize karanlık güçlerin ince hesapları için tetikte olan birilerinin yanan yüreğimizi serinletecek bir nefes niye vermezler anlamış değilim.
Yani kısacası yıllardır barış diyemediğimiz gibi art arda çıkan yangınlara su değil, benzin taşıyan dedikodular dışında bir şey denmiyor?
Ama herkesin kendisine göre yorumladığı bu yangınları çıkaranların doğu ve güneydoğuda çıkan/çıkarılan yangılar karşısında susan birilerinin beslendiği siyasette değil, hep birlikte adeta anasını ağlattığımız doğayı her geçen gün biraz daha ısıtan terörist güneştir derim.