Yaptırdığımız Covid 19 testimizin pozitif çıkması sebebi ile on gün evde karantinada kaldık, Her sabah saat 07.00 itibarı ile ayakta olan mesai saati mevhumu bilmeyen 7/24 vatandaş ile birebir olan bir gazeteci olarak on gün ede kapalı kalmanın ne kadar zor bir durum olduğunu hatırlatmaya gerek olmadığını düşünüyoruz.

On günlük bir dinlemeden sonra tekrar sahada olmaya karar verdiğimizde çarşı içerisinde gazeteye yakın esnaf arkadaşlardan başlayarak “acaba durum nedir” sorusuna cevap aramak adına yaptığımız birkaç ziyaret sonrası “bir dokun bin ah işit” durumunda olduğumuzun farkına vardık.

Daha Covid 19 belası yokken büyük markaların il-ilçe-belde demeden konuşlandırdıkları AVM’ler dolayısı ile Esnaf kesimi zaten sıkıntılı bir süreç ile karşı karşıya kalmıştı, İhtiyacı olan mamullerin kendi işyerinden daha ucuza AVM’lerde satıldığını gören pek çok esnaf “-Burada kiramı bile ödeyemiyorum, hiç değilse gidip AVM’de var olan bir işyerinde tezgahtarlık yapayım, kira ödemem, diğer vergilerden kurtarırım, SGK başta olmak üzere diğer zorunluluklarımda aradan çıkar, üstüne üstlük maaş alabilirim” diyerek zaten işyerlerinin kapısına kilit vurmuşlardı.

Covid 19'un ilk dalgası sırasında alınan önlemlere yaz mevsiminin de eklenmesi ile birlikte yaz mevsimini kısmen rahat geçirdik, ancak alınan tedbirlerdeki zafiyet bizi son aylarda hiç ummadığımız sayıda hastalıkla baş başa bıraktı.

Böylesi bir süreçte eve kapanmanın salgının azaltılması en azından kontrol altına alınması adına daha uygun olacağı düşüncesi ile bir takım güvenlik önlemlerinin alınması gereğini ortaya çıkardı ancak bu durumdan ister istemez başta hizmet sektörü diye bildiğimiz yeme içme ile ilgili esnaf hiç tahmin edilmeyen boyutlarda bir zorlukla karşı karşıya kalmış oldu.

Lokantalar kapalı, hal böyle olunca sabah gittiği iş yerinden akşam aldığı yevmiye ile evinin geçimini sağlayan çalışanların bulunduğu işyerleri de bir noktada kaderine terk edilmiş oldu.

Bugün ziyaret ettiğimiz bir iş yeri sahibi dostumuz “ Zaten işler bozuk, ekonomik durgunluk en üst noktada, aldığımız önlemler ile Covid 19’a yakalanmamaya çalışıyoruz, bizim çocuklarımızla birlikte 5-6 mağazamız var, aramızdan herhangi birisinin testinin pozitif çıkması işyerlerimizin tamamının kapısına kilit vurmamız anlamını taşıyor, Allah korusun öyle bir noktada borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz, Çeklerimiz için gerekli parayı nasıl temin edeceğiz, gerçekten diken üzerinde oturuyoruz” diyerek endişelerini dile getiriyordu.

Covid 19 sürecinin daha ne kadar devam edeceği belirsiz, ancak önümüzdeki günlerde kapımızı çalan Kış mevsimini nasıl geçireceğimiz ile ilgili gerçekten ciddi endişelerimiz var, Sağlık bakanlığı tüm enerjisini vatandaşlarımızı bu salgın belasından kurtarmak adına olağanüstü bir çaba gösteriyor ancak işin ekonomik boyutunun nasıl çözüleceği ile ilgili kimsenin net bir görüşü olduğunu sanmıyoruz.

Esnaf ile ilgili daha radikal çözüm önerilerinin alınması gerekiyor, Esnafın ayakta kalması bütün bir ülkenin ayakta kalması anlamı taşıyacağından esnafın rahatı için alınacak her tedbirin aslında Ülkenin ayakta kalması anlamı taşıdığını da kesinlikle unutulmamalıdır.

Biz sabırlı olacağız ancak ayakta kalabilmek adına tüm imkanları kullanan Esnafın daha iyi şartlarda olması adına da var olan tüm imkanları seferber edilmesi hepimizin ortak talebi.

Esnafa yapılacak her türlü katkı ülkenin geleceğine yapılacak katkı ile eş anlamlıdır.