Çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismar ülkemizin en büyük ayıbı olarak karşımıza kesintisiz çıkıp duruyor.
Utanıyoruz, üzülüyoruz ve çok öfkeliyiz.
Son olarak Elmalı olayında iki küçük kardeşe taciz ve istismar edenlerin tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakılması toplumun genelinde infial yarattı.
Olacak şey değil, umarım yargı bu sapıklara gereken cezayı verir.
5-6 yıl önce Çayırova’da 3,5 yaşında ki bir erkek çocuğu taciz ve tecavüze maruz kalması ve darp edilmesi sonucu yaşamını yitirmişti.
O olayda yine anne ve birlikte yaşadığı kişi ön plandaydı.
Dikkat edilirse çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismar saldırıları genelde boşanmış kadınların birlikte yaşadığı kişilerden geliyor.
Çocuklarına taciz ve tecavüz edilirken sessiz ve tepkisiz kalan anne ise bu pis olayın sorumlusu durumundadır.
Nasıl bir anne ki küçücük çocuğuna istismar edilirken suskun ve tepkisiz kalabiliyor..?
Bence bunun hiçbir mazereti, izahatı ve geçerli bir nedeni olamaz.
Çocuklarımızı cinsel istismar ve saldırılara karşı korumak başta anne ve babalar olarak bu ülkenin namuslu, vicdanlı ve ahlaklı her yurttaşının görevi olmalıdır.
Çocuklara bu acıları yaşatanlara ise en ağır cezalar verilmeli, toplumdan izole edilmelidir.
Minik bedenlere büyük acılar, travmalar yaşatan bu canilerin aslında yaşama hakkı bile yoktur.
Bu ülkede idamı çocuk tacizcisi ve istismarcıları için olmasını çok isterim.
Bu kadar da öfkeliyim..
Ne diyor Nazım usta:
“Çocuklara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin..”