31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim sonrası seçimi kazanan belediye başkanları daha seçim kazanmanın keyfini yaşayamadan kucaklarında geçmiş dönemden kendilerine bırakılan milyonlar ile ifade edilen borçlar ve sayısını bu saate kadar henüz öğrenemedikleri kadar fazla şişirilmiş kadrolar buldular.
Seçim kazanmış belediye başkanlarının başta danışmanlar, Başkan yardımcıları, daire müdürlerine ilaveten büyükşehirlerdeki Genel sekreterler, Genel sekreter yardımcıları ve Daire başkanlarını değiştirmeleri en azından huyunu suyunu bildikleri isimler ile çalışmak istemeleri bizde nerede ise siyasi gelenek haline gelmiş durumda.
Ancak durumun hiçte seçim kazanmış belediye başkanlarının düşündüğü gibi olmadığı, 31 Mart tarihi den önce belediye başkanlığı yapmış siyasetçilerin belediyeleri son kuruşuna kadar borçlandırdıkları, Kurdukları şirketler aracılığı ile sayılarını kendilerinin bile bilemedikleri kadar personeli belediye bünyesinde işe başlattıkları 31 Mart tarihinden hemen sonra ortaya çıkmaya başladı.
Kocaeli gibi AK Partinin en sağlam seçim merkezlerinden birisi olarak bilinen bir bölgede 31 Mart tarihinden önce başkanlık yapan siyasetçiler “Benden sonra belediyeyi bizim dışımızdaki bir siyasi partinin adayı kazanacak, öyle ise bende gelecek belediye başkanını nefes alamaz duruma getireyim” şeklinde bir düşünce içerisinde olmadıklarını biliyoruz.
Kocaeli’de 31 mart öncesi yapılan anketler birkaç belediye başkanının AK Parti dışındaki partilerin adayları tarafından kazanılacağı konuşuluyor olsa da AK Parti Genel merkezi bu bölgede birbirinin ardı sıra yaptığı anketlere dayanarak “Kocaeli’de 31 Mart tarihinde yeniden 13-0 yapacağız” iddiasından asla vaz geçmediğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
31 Mart tarihinden önce Kocaeli’de İbrahim Karaosmanoğlu dahil 13 Belediye başkanı “Burada iyi kötü işleyen bir süreç var, Kocaeli’de belediye kaybetmek gibi bir sıkıntımız yok, bu yüzden Genel merkez 13 belediye başkanını 31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimde aday gösterecek” diye düşündüklerinden olsa gerek “har vurup harman savurmaya “ devam ettiler var olan sıkıntıları “Halının altına süpürmekte” hiçbir endişe yaşamadılar.
Ancak 31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim öncesi AK Parti Genel merkezi Karamürsel Belediye başkanı İsmail Yıldırım dışındaki 12 belediye başkanını geriye çekip seçime yeni isimler ile girmek kararı alınca aday gösterilmeyen başkanların o sözünü ettiğimiz “yanlış icraatlarını” temizlemek için bile zamanları kalmadı.
Kocaeli Büyükşehir belediye başkanı Tahir Büyükakın “Son 1,5 yılda Büyükşehire iki bin kişi işe alınmış” diyerek İbrahim Karaosmanoğlu ile köprüleri attı, Gebze Belediye başkanı Zinnur Büyükgöz on yıl süre ile başkanlık yapan Adnan Köşker’in bütün olumsuzluklarını ortaya çıkardı, İzmit’in CHP’li belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet kendisinden önce başkanlık yapan Nevzat Doğan’ın kendisine bıraktığı enkazı da kamuoyu ile paylaşmaktan çekinmedi.
Seçim öncesi bilindiği gibi “Cumhur İttifakı” ile “Millet İttifakının” adayları yarıştı, Kocaeli’de de çok Cumhur ittifakı kanadından ve Millet ittifakı kanadından da çok sayıda isim belediye başkanı yada belediye meclis üyesi olabilmek için aday adayı oldu, sahada çalışmalara katıldı.
Şimdilerde Millet ittifakının aday adayları İzmit Belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’ten, Cumhur İttifakının aday adayları da başka Büyükşehir belediye başkanı Tahir Büyükakın olmak üzere diğer 11 Belediye başkanından kendilerine gelecek telefondan “Belediyemizin bünyesindeki falanca biriminde sizinle çalışmak istiyoruz” teklifini bekliyorlar.
Ancak yukarıda anlatmaya çalıştığımız sebepler dolayısı ile Belediye başkanlarının şu aşamada bir adım bile atacak durumlarını olmadığı son derece aşikar, 31 Mart tarihinden sonra Özel kalem müdürleri başta olmak üzere birkaç başkan yardımcısını mecburen değiştirebilen belediye başkanları 7/24 Personel maaşını denkleştirmenin hesabını yapıyorlar.
Yerel yönetimlerde yıllar yılı süren keyifli günler artık sona erdi, İşlerini son derece düzgün yapan belediye başkanlarının azınlıkta ,Devletin parasını har vurup harman savuran belediye başkanlarının ise çoğunlukta olduğu bir süreci yaşıyoruz, İşte böylesi bir nokta da belediye başkanlarının da ellerinin kollarının bağlı olduğu çok net bir şekilde görülüyor.
Belediyelerdeki kadrolaşma sancısının nasıl çözüleceği ile ilgili şu an hiç kimsenin en ufak bir bilgisi yok, Geçmiş dönemdeki belediye başkanlarının sorumsuzluğu dolayısı ile şişen kadroları nasıl azaltacağım diye kara kara düşünen bir belediye başkanının kendisinden görev isteyen partilileri nasıl istihdam edeceğini bizde bilmiyoruz.
Belediye başkanlarının işi gerçekten zor.