31 Mart tarihinde yapılan yerel seçim sonrasında seçimi kazanan Gebze Belediye başkanı yaptığı basın toplantısında “Geçen dönemden bize 366 milyon lira borç kaldı, Gidereyak Marmara Uzmanlar bünyesindeki bütün iştirakler kiraya verilmiş, durumumuz bu şekildedir” açıklamasını yaptı.
Hafta İçerisinde Kocaeli Büyükşehir belediye başkanı Tahir Büyükakın, Gazeteci arkadaşımı z Cemalettik Öztürk’e “Son 1,5 yılda Kocaeli büyükşehir belediyesine tam 2 bin kişi alınmış, büyük oranda kadro fazlalığı var bundan sonra tek bir kişiyi bile işe alamayız” bilgisini verdi.
Dün gerçekleşen İzmit Belediyesinin meclis toplantısında CHP’nin İzmit belediye meclis üyesi Necat Çakır” İzmit belediyesinin borcu 207 milyon liradır” diyerek içerisinde bulundukları durumu detaylandırdı.
Kocaeli genelinde bilindiği gibi 12 ilçe birde Büyükşehir belediyesi var, 31 Mart öncesi bu 13 belediyenin tamamı AK Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyordu, 31 Mart tarihinde İzmit belediyesini “Millet İttifakının “adayı Fatma Kaplan Hürriyet kazanınca AK Partinin elinde bu dönem 12 belediye kaldı.
2004 yılında yapılan yerel seçimler ile birlikte bilindiği gibi Kocaeli genelinde AK Partinin mutlak hakimiyeti bulunuyordu, Büyükşehir belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile birlikte çok sayıda belediye başkanı da 2 dönem 3 dönem görev yaptıklarından “belediyelerin ne kadar borcu var, ne kadar personel çalışıyor.?” soruları da ister istemez cevapsız kalıyordu.
31 Mart tarihinde yapılan seçim öncesi Kocaeli’de sadece Karamürsel Belediye başkanı İsmail Yıldırım tekrar aday gösterildi, Karamürsel dışındaki tüm ilçelerin adayını değiştiren AK parti genel merkezi bu seçim döneminde de başarılı bir sonuç almış oldu.
Kocaeli’de 2 dönem 3 dönem görevde kalan başkanlar dolayısı ile yukarıda da belirttiğimiz gibi belediyelerin işleyişi hakkında dışarıya fazla bilgi sızmıyordu, Bunun sebeplerinden birisi “ Genel merkeze karşı zor durumda kalırım” korkusu, diğeri de “Aynı partiye mensup bir belediye başkanının açıklarını açıklamanın kimseye bir faydası olmaz” düşüncesiydi.
Türkiye’nin şimdiye kadar olmayan bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalacağı 31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimden çok daha önce Devletin en üst kademeleri tarafından seslendiriliyor bu yapılırken de “Belediye başkanları 31 mart tarihinden sonra çok dikkatli olsunlar seçildiklerinde öyle dolu kasa göremeyecekler” şeklinde ikaz ediliyorlardı.
31 Mart tarihinde seçimi kazanan belediye başkanları karşı karşıya kaldıkları berbat mali tabloyu gördüklerinde “Susmanın hiçbir faydası yok, Güneş çarığı çarık ta ayağı sıkacak, eğer ben geçmiş belediye başkanından bana kalan borcu kamuoyu ile paylaşmaz isem bu durum gelecek günlerde bana büyük sıkıntı yaratacak, en iyisi içerisinde bulunduğumuz durumu kamuoyu ile paylaşmak” diye düşünmüş olmalılar ki geçen dönemden şimdiye kalan problemleri vatandaşa aktarmak durumunda kaldılar.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Kocaeli Büyükşehir belediye başkanı Tahir Büyükakın, Gebze belediye başkanı Zinnur Büyükgöz ile İzmit belediye başkanı Fatma Kaplan Hürriyet var olan sıkıntıların en azından bir bölümünü kamuoyu ile paylaşarak kendilerini büyük oranda kurtardılar, rahatladılar.
Bu üç ismin dışında kalan 9 belediye başkanından belediyelerin içerisinde bulundukları sıkıntıları kamuoyu ile neden paylaşmadıklarına işin doğrusu biz anlam veremiyoruz, Kamu oyu Kocaeli genelindeki 13 belediyenin ne kadar borcu olduğunu, ne kadar personel fazlası olduğunu az-çok biliyor, Dolayısı ile belediye başkanlarının da var olan sıkıntıları resmen açıklamaları ile birlikte bundan sonra belediyelerde hep özlemini çektiğimiz o “şeffaflık” dönemi başlayabilir.
31 Mart tarihinde seçilen belediye başkanlarının iyi niyetinden asla şüphemiz yok, Seçilen belediye başkanları da kendilerinden önce görev yapan başkanların hatalarını tekrar etmemek, daha adil, daha şeffaf bir yönetim anlayışını hakim kılmak istiyorlar ancak bir önceki belediye başkanlarının kucaklarına bıraktıkları dağlar kadar sıkıntıyı nasıl çözecekler.? muhtemelen bir taraftan da bu hesabı yapıyorlardır diye düşünüyoruz.
Bu zamana kadar olan oldu, Belediye başkanları konuştukları ve “bize geçen dönemden bu kadar borç kaldı” dedikleri andan itibaren büyük bir rahatlama içerisine girecekler bununla birlikte kamuoyu da kendilerine belli bir zaman daha kredi açacaktır.
Susmak bir noktadan sonra kendisinden öncekilerin hatalarına, suçlarını, yanlışlıklarını da kabul etmek onlara ortak olmak anlamını taşıyacaktır ki biz mevcut belediye başkanlarının hiç birisinin bu zihniyette olmadığını çok net bir şekilde biliyoruz.
Haydi bakalım Sevgili belediye başkanları konuşun, anlatın , sizde rahatlayın,kamuoyu da rahatlasın.!!