Geçtiğimiz yıl mart ayında başımıza bela olan Covid 19 salgını o gün nu gündür etkisini en üst seviyelere taşıyarak devam ediyor, geçen  bir yıllık zaman dilimi içerisinde pek çok kapı komşumuzu, tanıdığımızı,  akrabamızı alıp götüren bu salgından nasıl kurtulacağımız ile ilgili en azından bizim bir öngörümüz yok.

Böylesi olağanüstü durumlarda Türk milletinin genel kanaati “Bana bir şey olmaz” noktasındadır, Dünyaya geldiği gün itibarı ile başta yokluk olmak üzere bin bir türlü bela ile muhatap zorunda kalmak zorunda olan yurdum insanı bu seferde Covit 19 salgını ile mücadele etmenin yollarını arıyor.

Şimdilerde günlük can kaybımız 70 sayısının altına düşmüş durumda, her ne  kadar iki gün önce var olan yasakların bir miktarı gevşetilmiş olmasına rağmen geçtiğimiz aylar itibarı ile aylık 5 bin civarında olan kaybımız hepimizi derin endişe ve üzüntü içerisinde bırakmaya yetiyordu.

Bizim genel algımız şartlar ne olursa olsun “Bana bir şey olmaz” noktasındadır, yaşanılan zaman dilimi boyunca yakın çevresinden herhangi birisini kaybetmeyen  insanımız bütün dünyayı etkisi altına alan bu salgının kendisine yada yakın çevresine zarar vermeyeceğini düşünüyor.

Biz geçtiğimiz yıl göz ameliyatı oluncaya kadar hiçbir hastalığın bizim ve yakınlarımızın yanından yakınından geçmeyeceğine inanıyorduk, Ancak ilk önce “Retina dekolmanı” denilen son derece ağır bir operasyon geçirip sonunda “bizi asla bulmaz” dediğimiz noktada yaptırdığımız test “pozitif” çıkınca işlerin hiçte kolay olmadığının farkına vardık.

Çevremiz bizi öteden beri kendisine iyi bakan yaşamaktan keyif alan birisi olarak bilir öyle değerlendirir, bu yüzden kendisine iyi bakan birisi olarak işin doğrusu bizde genel Türk insanının ortalaması olarak  “bize bir şey olmaz” noktasında bulunuyor ve bilinen bilinmeyen tüm hastalıkların bizi bulmasının mümkün olmadığını düşündüğümüz an testimiz pozitif çıktı.

Hayat devam ediyor, yaşamak güzel, bu güzel hayattan beklentilerimiz çok fazla, Allah’ın bize verdiği bu canı ne zaman sahibine teslim edeceğimizi  de bilmiyoruz ama bize düşende o zamana kadar canımıza sahip çıkmak olacak.

Böylesi bir süreçte bize düşen kendimize iyi bakmak hatırımızın geçtiği herkese de “Sakın ola ki bana bir şey olmaz” diye düşünmeyin zira bu salgın belası nasıl oluyorsa kendimizi en güçlü gördüğümüz anda gelip bize musallat oluyor.

Tedbirlere uyalım, kuralları asla esnetmeyelim, kendimiz düşündüğümüzden daha etrafımızın sağlık ve sıhhatini düşünelim.

Ne diyordu rahmetli Azer Bülbül 

“Bana bir şey olmaz deme/

Her an her şey olabilir”