Oyun temposu düşük, orta sahada bolca alan kavgasının yapıldığı, Galatasaray’ın topu ileri taşımakta, Fenerbahçe’ninse topu ileride tutmakta zorlandığı bir maç izledik.
Savunma rolündeki orta saha oyuncuları N’Zonzi ve Gustavo sahanın iyi isimlerindendi. Fenerbahçe sağ kanatta Ozan ve sol kanatta Tolga’yla top rakipteyken orta sahayı 4’leyen bir oyun planıyla oynadı.
Max Kruse gerek toplu gerek topsuz koşularıyla N’Zonzi’yi, Belhanda’dan uzaklaştırarak bu ikili arasındaki pas mesafesini arttırdı.
Bu plan Ersun Yanal’ın taktiği doğrultusunda mı oldu yoksa gelişigüzel mi yaşandı onu bilemeyiz ama zaten hızlanmakta ve rakibi ters ayakta yakalanmakta zorlanan Galatasaray, topun N’Zonzi’den, Belhanda’ya gelişi geciktikçe iyice yavaşladı.
Ev sahibi ekibin bek oyuncuları da hücuma katkı konusunda geçtiğimiz senelerin fersah fersah geriside olunca Galatasaray, Fenerbahçe kalesini uzaktan şutlarla yoklamaktan başka çare bulamadı.
Genç eldiven Altay, Lemina’nın 2 şutuna geçit vermedi ve bir pozisyonda da Nagatomo’ya gol şansı tanımadı.
Karşı tarafta Fenerbahçe hücumda sol kanatta Tolga’nın içe kat etme özelliğini kullanmak istedi. Muriqi-Kruse-Tolga üçgenleriyle etkili pozisyonlara da girdiler ancak Tolga kaleci Muslera’yı geçemedi.
Kulübeden gelen Emre, Adem, Ömer ve Deniz hamleleri maçın seyrini değiştiremedi hatta ikinci yarının başında giren Deniz maçı bile tamamlayamadı.
Isla ilk 45 dakikayı oynayamasa Ozan sağ bek, Deniz sağ ön oynayacaktı ve o zaman orta saha hakimiyet açısından Galatasaray’a biraz daha yakın olurdu.
Ancak Ersun Yanal bu seçimiyle maçı tamamen kilitledi ve takımı için iyi bir sonuç almayı başardı.
Galatasaray’da Seri oynamalı mıydı, Feghouli ne zaman form tutacak, Falcao’ya uygun bir şablon kurulabilir mi ya da böyle bir taktiksel düşünce var mı, Florya’da mesai artar mı, Terim ültimatom verir mi bu soruların cevabını zamanla alacağız.