31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçime bugün itibarı ile 60 gün kaldı, Seçime katılacak partilerin bir kısmı başkanlık için yarışacak aday isimlerini açıkladı ancak halen daha adaylıkları açıklanmayan çok önemli il-ilçe ve belde belediye başkan adayları var.
Birkaç kez daha belirttiğimiz gibi YSK seçime katılmaya hak kazanmış siyasi partilerin aday listelerini 20 şubat tarihine mesai saati bitimine kadar istiyor, o tarihe kadar geçecek süre içerisinde siyasi partiler şu ana kadar ilan ettikleri adaylarının isimlerini bildirebilirler hatta adaylıklarını ilan ettikleri isimleri geriye çekip seçime yeni isimler ile iştirak edebilirler.
Bizim gibi pek çok okuyucumuzun da dikkati çekmiştir, Son dönemlerin aksine yerleşim merkezlerinde vatandaşı hoplatacak, heyecanlandıracak bir seçim hareketliliği yaşanamadığını çok büyük bir kalabalığı en azından biz görmüyoruz.
Gün içerisinde karşı karşıya geldiğimiz vatandaşlarımızın büyük bir bölümünden “-Hangi siyasi partinin adayı kim olacak.?” sorusunu beklerken tam aksine böyle bir soru ile karşılaşmamak bunun yerine “-emekli maaşlarının ne kadar olacağına, ev kiralarına daha ne kadar zam geleceğine” ilişkin bitip tükenmeyen sohbetler ile akşam ediyoruz.
Geldiğimiz noktada siyasetin kısır bir döngü içerisine girdiğini söylemek mümkün, Normal şartlarda genel yada yerel seçime girmeye hak kazanmış bir siyasi partinin milletvekili adaylarını ve belediye başkan adaylarını ön seçim yolu ile belirlemesi gerektiğini nerede ise söylemeyen yok gibi.
Beklenilen ön seçim yerine partilerin adaylarını daha çok genel merkezden kendilerine yakın genel merkez yöneticilerinin tavsiye ettikleri isimler içerisinden seçilmesi siyasete ilgi duyanların hevesini kırıyor.
Belediye başkan adaylarının nasıl belirlendiği ile ilgili sorulara cevap yok, Özellikle iktidar partisi ile ana muhalefet partisine belediye başkan adaylığı ile ilgili çok sayıda başvuru yapıldığına hepimiz şahidiz.
Böyle bir noktada bile o yerleşim merkezlerinde bulunan il-ilçe ve belde teşkilatlarının görüşlerini asla dinlemeyen, onların kimi istediklerine dikkat etmeyen genel merkezler kimi istiyorlarsa o ismi bir yazı ile aday göstermekten geri durmuyorlar.
Anlatmaya çalıştığımız bu gerekçeler dolayısı ile siyaset halkın arasından olanca hızı ile çıkıp daha çok siyasi partilerin genel merkezlerine hapsolmuş durumda, Parti genel merkezlerindeki üst yönetim ülke genelinde çok önemli gördükleri bir kaç seçim merkezinin adaylarını belirledikten sonra geriye kalan adayların tamamını yukarıda da belirttiğimiz gibi kendilerine yakın genel merkez yöneticilerine havale ediyorlar.
Bu duruma bir şekilde şahit olan vatanda ise ister istemez “-Mevcut belediye başkanını geçen dönem genel merkez hiç kimseye sormadan aday gösterdi, aday seçimi kazandı başkan oldu, aradan beş yıl geçti genel merkez seçimi kazanmış belediye başkanını geri çekip yarışa başka bir aday ile girdi, genel merkez adayların durumu ile ilgili bizim görüşümüze itibar etmiyorsa seçimi kimin kazanacağının başkanın kim olacağının da bizim için hiçbir önemi yoktur bizim için şu sıralar en mühimi her geçen gün boğazımızı biraz daha sıkan pahalılıktır” diyerek siyasetin yakasını bırakıyor.
Bundandır memlekette seçime iki ay kalmasına rağmen seçim havasının olmaması.