Şiddet; bilimsel tanımıyla, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesi ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır. Aynı zamanda herkese kötü örnektir. 
Yani kısaca insanlık dışı bir davranış biçimidir de diyebiliriz. Özellikle çocukların ve gençlerin korunması ve uzak tutulması gereken bir konudur. Ancak, gel gör ki ne çocuğu ne genci ne de yaşlı hiç kimseyi uzak tutma şansımız yok gibi gözüküyor. 
Nasıl uzak tutacaksın ki? TV’lerde her haberin birkaçı şiddet, dizilerin, sinema filmlerinin birçoğunda şiddet. Sokakta, yolda, parkta, eğlence yerlerinde hemen her yerde şiddet. 
Doğal olarak çocuklar, gençler ve tüm insanlar zaten direkt olarak şiddetin göbeğinde. 
Kime şiddet? Kime değil ki. Herkese şiddet, çocuğa şiddet, yaşlıya şiddet, kadına şiddet, öğrenciye şiddet, hayvana şiddet, doğaya şiddet, uzaya şiddet… 
Nasıl bir yaratığız ki, canlı cansız her yere her şeye şiddet uygulayabiliyoruz. 
Zararlı gazları yayarak ozon tabakasını bile delmedik mi? Bu bir şiddet değil mi?
Ormanları yakarak doğaya şiddet etmiyor muyuz?
Kediyi, köpeği ve diğer canlıları katlederek ya da işkence ederek şiddet uygulamış olmuyor muyuz?
Öğrenciye, çocuğa, kadına sözlü, fiziki ve psikolojik yaklaşımlarla şiddet uygulamıyor muyuz? 
Yaşlılarımızı bir kenara iterek, yalnızlaştırarak, ilgisiz bırakarak şiddet uygulamış olmuyor muyuz?
Son birkaç gün önce mecliste toplumun vitrini olarak gözüken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan sıradan insanların bile baş vuramayacağı şiddet olayı ile tüm ülke çocuklarının ve gençlerinin ibretle izlediği kötü bir vaka örneği değil de nedir?
Bu insanlar mı bu topluma iyiyi, doğruyu, güzeli, insanca ve sevgi ile yaklaşmayı gösterip örnek olacaklar?
5 Mart 1921’de İstiklal Marşını yazarken Mehmet Akif ne demişti nazlı bayrağımıza hitaben;
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Şimdi biz soralım bizi temsil edemeyen vekillere; nedir bu şiddet ve bu celal? 
Bu milletin yüzüne bir gülün. Biraz sevimli ve sempatik olun.
Bu toplum bu türden basit siyaseti hak etmiyor. Bu toplum örnek alınacak davranışlar gösterilmesini ve çözülmesi gereken sorunların çözümünü bekliyor. 
Bir yasa çıkarılarak özellikle meclis çatısı altında şiddet uygulayan herhangi bir vekilin vekilliği düşürülmeli ki bu toplum ve özellikle de çocuklar bir daha da kötü örneğe maruz kalmasın.
İyi örnek olmak bu kadar mı zor be kardeşim? Bilmiyorsanız da eğitim alın eğitim. Eğitimsiz toplumların sonu hüsrandır.
Şiddetsiz bir toplum yaratılması dileğiyle?