Ne yazık ki üzülerek ve içim acıyarak yazıyorum. Gerçekten bizim toplumumuzda daha doğrusu yetişen yeni nesilde ne ahlak kalmış ne de saygı. 
Doğaldır ki bir toplumda eğitim yetersiz ve etkisizse orada ahlak ve saygıdan da söz etmek anlamsız kalıyor. Bunu gençliğe hitaben yazıyorum. Evet, genç nesil için yazıyorum ama sanırım sorumlusu biraz da biz yetişkinlerdedir diye düşünüyorum. Eğitim nedir ki hem ahlakımızı hem de saygımızı etkiliyor? 
Dilerseniz önce eğitimi tanımlayarak başlayayım. Eğitim, bir kişinin çeşitli etkilerle istendik davranış değişikliğidir. Bu davranış değişikliği iyi bir eğitim alınırsa olumlu yönde iyi bir eğitim alınmazsa olumsuz yönde gerçekleşir. “Görünen köy kılavuz istemez” derler ya işte öyle. Bu anlatımım tamamen gözlemlerime dayalı olacaktır. Bu anlatımımda “sağı solu, açığı kapalısı, inananı inanmayanı” ayrımı olmadan tamamını kapsıyor. 
Çünkü bu saydığım kesimlerin hepsinde gördüğüm olumsuzluklardır. Toplu taşıma araçlarına bineceksin geçmişte gördüğümüz ne sıra ne düzen ne büyük ne küçük ilişkisi yok. Hürra başlıyor yer kapma yarışı. Yaşlılar zaten hızlı hareket edemediklerinden neredeyse üstlerinden atlayıp geçen gençler. İçeri dalınca hemen koltuğa gömülen ve giren yaşlı insanları önemsemez bakışları, yayılarak oturuşları, yüksek sesle konuşmaları, saygısızca sevişmeleri... 
Sokaklar sanki toplu taşıma araçlarından farklı mı? Rahmetli Âşık Şenlik ‘in bir sözü geldi aklıma. Rahmetli der ki “Can kurban olsun Çıldır’a, edep erkân ordadır.”. Ne edep kalmış ne de erkân. Edep, hayâ hak getire. Sokaklar olmuş, sevişme mekânları. Kafeler hakeza aynı şekilde. Büyük küçük ilişkisi, sevgi saygı hak getire. Kimse kimsenin umurunda değil. Bırakın sevişmeleri, kavgaları bile ulu orta. Erkek kadına, kadın erkeğe hakaretler havada uçuşuyor. Özetle, eğitimin bittiği yerde ne ahlak ne de saygı kalır. 
Ayrıca, bir vahim nokta daha vardır ki o da: Bu neslin bu durumu özgürlük zannetmesi. Aslında bu davranış biçimi bir özgürlük sorunu değil, bir saygı ve ahlak sorunudur.
Yeniden bu erdemli, ahlaklı ve saygılı topluma dönebilecek miyiz, bilmiyorum. Umarım, okullarda ahlak dersleri erken bir zamanda hayata geçer de düzelmeye ve düzeltmeye temelden başlamış oluruz. Bu da yarın başlayalım dersek sanırım bir yirmi yılımızı daha alır. O da iyi bir eğitimle, iyi bir aile modeli oluşturma ile mümkün olabilir. 
Çünkü ne yazık ki artık aile bilinci bile yok olma noktasına gelmiş. Evlilikler sallantıda, aile olmadan ev paylaşımları devreye girmiş, sağlıklı bir yeni nesil oluşturma bile sonlanıyor. 
Acil acil acil... 
Çok acil ahlâklı ve saygılı toplum oluşturma eğitimlerine başlanmalıdır.