Hangi siyasetçi ile konuşsanız neredeyse tamamı “Siyaset netice alma sanatıdır,Güzel bir galibiyetin yerini hiçbir şey tutamaz, seçimden yenilgi ile çıktıktan sonra ne anlatırsanız anlatın hiçbir anlamı yoktur” diyecektir.

Hangi noktada olursa olsun seçimden galibiyet ile çıkan bir siyasi partide olsa bile hatalar görünmez, zaferin verdiği keyif ile kırgınlıklar, dalgınlıklar biter, herkes galibiyetten kendisine düşün payı almanın hesabını yapmaya başlar.

Asıl problem hepimizin tahmin edeceği gibi seçimden yenilgi ile çıkılan tarafta yaşanır, Seçime son derece iddialı bir şekilde giren başlayan seçim sürecinde de neticeye gidebileceğini hesap eden parti seçimden başarısız çıkıldığı an yıllar yılı hiç bitmeyen o hesaplaşma ve hesaplaşma sonrası kırılma başlar.

Bundan 20 yıl önce 30 yıl önce uygulanan siyaset son birkaç seçimdir yok, Her beş yılda bir var olan sayıya eklenen genç ve yeni seçmen ideolojiden çok yaşayabileceği rahat hayatı düşünerek oy kullanıyor.

Her ne kadar bizde çok az görülüyor olsa da seçimden başarısız çıkan siyasi partinin genel başkanı “Ben seçimi kaybettim bunun bedelini istifa ederek ödüyorum” dedikten sonra yazımıza başlık olan o müthiş kırılma anları yaşanmaya başlar.

Güçlü bir liderin arkasından eğer partide kuvvetli bir ikinci adam varsa parti büyük tehlikeler ile dolu olan genel kurulu kolay ve sorunsuz bir şekilde geçebiliyor.

Ancak lider sonrası karizma bir ikinci adamın bulunmadığı bir siyasi partide genel başkanlık için birden fazla aday çıktıkça yukarıdan aşağıya doğru önce bir taraftarlık sonrasında da sözünü ettiğimiz kırılmalar başlıyor.

Kendisini bir genel başkan adayına angaje eden yada o genel başkan adayını severek siyasete başlayan kim varsa peşinden koştuğu genel başkan adayı kongreyi kaybeder kaybetmez müthiş bir hayal kırıklığı ve kırılma anı yaşamaya başlıyor.

Siyasette elbette kazanmakta var kaybetmekte ancak üst üste girdiği seçimi kaybeden bir siyasi partide kalmak orada inancını yitirmeden siyasete devam edebilmek son derece zor bir durum olsa gerek.

Türkiye 14 mayıs ve 28 mayıs tarihlerinin ardından 31 mart 2024 tarihinde de bir yerel seçime gitti, Söz konusu yerel seçimden yenilgi ile çıkan siyasi partilerin iddia ediyoruz tamamında kayıplar yüzünden ortaya çıkan hayal kırıklıları ve kırılma anları yaşanıyor.

Siyasi partiler bu durumu çoğunlukla lider değişikliği yaparak aşmayı deniyorlar, bu denemelerde başarılı olan var başarısız olan var.

Ancak siyasetin hayatımıza bu kadar egemen olduğu ve aldığımız nefesin bile siyaset olduğu bir noktada kaybeden partilerdeki kırılma anlarını d anormal karşılamamız gerekiyor.

Zira hayat devam ediyor ve ihtiyaçlar sonsuz.