Karar Verme; Kişiler arası inançlara, kültüre, sosyal çevreye, ekonomik ve ekolojik sisteme, değerlere, belirli veya belirsiz sınırlamalara, sosyal ve psikolojik durumlara bağlıdır.

Hayatımızın birçok yerinde karşımıza çıkan kendini tanıma kavramı, karar verme konusunda da karşımıza çıkıyor. Bütün canlıların hayatta kalabilmek ve hayatlarını idame ettirebilmek adına aktif bir şekilde karar verdikleri ve verdikleri kararlar neticesinde de yeni karar verme durumları ile karşılaştıkları görülmektedir.

Canlılar içerisinde en gelişmişi olan ve düşünmek gibi ekstrem bir özelliğe sahip olan biz insanlar, karar verirken hayatta kalma içgüdümüzün yanı sıra kendimize en uygun kişisel ve buna bağlı olarak çevresel faktörleri de göz önünde bulundurarak değerlendirme yaparız.

Karar verme aşamasında ki bu geniş kapsamlı değerlendirmeler kimi zaman otonom bir şekilde gerçekleşirken kimi zaman da bilinçli ve zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Peki, kişinin otonom olarak karar vermesi ne demektir ve bu otonom karar verme süreci nasıl gerçekleşir? Kişi, bilinçli olarak karar verdiği zaman nasıl bir zorluk ile karşı karşıya kalır ve bu karar verme esnasında ki değerlendirmesi gereken faktörler nelerdir onları inceleyelim.

Hayatımızın günlük akış ritüelinde defalarca kez karar veririz. Kimi zaman bu kararların üzerine hesaplamalar, karşılaştırmalar ya da planlamalar yapar, kimi zamanda anlık olarak hızlı ve fazla tepkimeye maruz kalmadan otomatik şekilde oluşturmuş oluruz.

Otomatik olarak verdiğimiz kararların genelde kısa vadeli ya da kısıtlı zaman dilimine sahip konulardan kaynaklı olduğunu açıklıyor bilimsel çalışmalar. Keza, bir pantolon veya bir gömlek alırken kalitesini, rengini, markasını, kombini, fiyatını vs. Hesaplarken, çay ikram edildiğinde o kadar da hesap yapmayız.

Oysa ki, çayın bile hesaplanması gereken belirli unsurları vardır değil mi? Mesela; kansızlığa yol açması sebebiyle o günkü içmiş olduğunuz çay adedini, diş sararmasından ötürü oluşabilecek tepkimeleri vs. Bunun sebebi ise; daha önceden tecrübeye, bilgiye ve tepkiye göre belirlenmiş olan öğretilerimizdir.

Beyin; bir karar veya tercih esnasında bizlere konu ile ilgili arşivinde ne kadar evrak varsa toplar, karşılaştırma yapar, o anın içeriğini, içinde bulunduğu biyolojik ve ruhani durumu, karar verilecek olan konuya dair verilen önemin ve konu bir kişi veya kişilere bağlı ise o kişi veya kişiler ile gerçekleşmiş olan kararnameleri yani tecrübeleri, öğrendiklerini vs. Hesaplar ve en uygun yanıtı seçmeye çalışır.

Bunu bazen günler, bazen saatler bazen de saniyeler içerisinde gerçekleştirir.

Peki, bir konu ile ilgili belirli dosyaları arşivinden en hızlı şekilde çıkarabilen beyin, neden karar konusunda bazen günlerce uğraşıp bazen de saniyeler içerisinde cevap verir?

Beyin, her biri içinde bulunan ve her birinin kendi hedef ve arzularına binaen hareket eden binlerce ağdan oluşuyor.

Karar verirken, bir kısmı olumlu yönleri diğer kısmı da olumsuz yönleri hesaplıyor.

Bu hesaplamalara hedefleriniz, hayalleriniz, içinde bulunduğunuz konumunuz, ruhani durumunuz gibi birçok dış etken de dahil oluyor.

Karar vermeniz gereken çay ikramı konusunda; beyninizin dişlerinizin sararmasına karşılık dişlerinizi fırçalamak şartını, kansızlığa karşı da ek takviye alma şartını sunarak, ikram eden kişiye verdiğiniz değere ve o süreçten alacağınız hazzın ağır basacağını hesaplayarak karar veriyor.

Yani 2. kısımda ki nöral ağlar bu savaşı kazanıp çayı içmeniz yönünde emri iletiyor.

Burada ki karar seçenekleri çay ikramını kabul ederek o kişi ile çayı içmek veya, çay ikramını geri çevirerek o kişi ile o çay içme sürecinde ki vakti beraber geçirmeyi reddetmek. Bu örneği hayatınızda ki minimal sayabileceğiniz diğer örnekler ile karşılaştırmalar yaparak zihninizde betimleyebilirsiniz.

Şimdi, beynimiz minimal ya da anlık karar esnalarında nasıl karar veriyor, neleri baz alıyor onlara MİNİMAL şekilde değindik. Gelelim, günler, haftalar belki de aylar süren karar alma konularına.

Sizce, beynimiz neden karşılaştırmaları bu denli kısa sürede halledebiliyor ve iç yapısında ki çatışmayı hızlı şekilde sonlandırabiliyorken bazı konularda yavaşlıyor?

Ya da, yavaşlamayı mı tercih ediyor? Eksik bir şey mi var yoksa fazla bir şey mi var?

Bu sorunun cevabı ile ilgili olan altta ki bölümü okumadan önce soruya kendi içinizde örneklendirerek bir cevap verin.

Örneğiniz; yukarıda ki pantolon örneği veya biri ile bir ilişkiye başlamak için belirlediğiniz karar aşaması olabilir.

Ama, birinde hayatınızın geri kalanını teslim ederken, diğerinde ise sadece belirli süre ve belirli durumlarda tercih edeceğiniz bir konu. Bunu değerlendirerek düşünün.

Umarım yukarıda ki paragraf sonuna denk gelen soruyu aklınızda betimleyecek şekilde kendinize sormuşsunuzdur? Cevaba geçmeden önce bir soru daha sorayım.

Yukarıda ki sorunun cevabını ararken arafta kaldığın oldu mu?

Konuyu değerlendirirken pantolon kararında hobilerinden, fobilerinden, zevklerinden, düşünce yapından faydalanırken, ilişki konusunda bunlardan ziyade nelerden faydalandın?

Hedeflerin?

Hayallerin?

Şu an ki sen?

Geçmişin?

İçinde bulunduğun ekonomik ve sosyal durum?

Süreçten ve süreç sonundan beklentin?

Konuya dair elinde olan veriler?

Ve aynı soruların karşı taraf için olan cevapları....

Eğer, ilişki konusuyla ilgili bu soruların cevaplarını sorgulamadıysan birde onları ekleyerek sorgulama yap ve karar oluşturmaya çalış.

Bakalım bir farklılık olacak mı? Olacaksa neden ve nasıl bir farklılık olacak?

Hayatımızın genellemesini veya bizi direk içinde barındıran bir konu ile ilgili karar verirken süreç biraz uzayabilir.

Çünkü; beynimiz bu konular ilgili kararları verirken sadece elinde ki verilerden faydalanmaz. Kaar-zarar değerlendirmesi, gelecek öngörüsü, hedeflerin yönelimi, kararın olası sonuçları ve kişinin o an içinde bulunduğu biyolojik ve psikolojik durumun geleceğe etkisini de baz alır.

Daha doğru bir tabir ile; baz almaya çalışır.

Evet beyin bunu yapar ve biz bunun çoğu zaman farkında olmayız.
NOT: KENDİNİ HER ZAMAN KORUMA ALTINA ALAN BEYİN, KARAR VERME KONUSUNDA DA ÖNCEDEN ARŞİVİNDE BULUNMAYAN KONULARLA İLGİLİ BİLİNMEZLİĞİN KORUMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞIR.

Karar vermemiz gereken konu ile ilgili derin derin hesaplamalar yapan beyin, elinde bulunmayan ve eksikliğini hissettiği konu ile ilgili olarak bizlere mesajlar da yollamaya çalışır aslında. Güven gibi, korku gibi, bilinmezlik gibi....

Peki, kısa vadeli ya da uzun vadeli olarak, bireysel veya çevresel bir konuda karar verirken nelere dikkat etmeliyiz?

Neleri hesaplamalı, neleri bilmeli, nelere dikkat etmeliyiz.

Karar verme konusu da diğer konular gibi öğrenmeye dayalı bir konu mudur?

Biz, kısa veya uzun vadeli olarak karar vermeyi öğrenebilir miyiz?

Bunun için ekstra enerji harcamamıza gerek kalmadan otomatik bir şekilde reflexlendirebilir miyiz?

Öncelikle bir konuda karar verirken dikkat etmemiz gereken faktörleri aşağıda ki listeden inceleyelim;

· Karakteristik yapı; Kişi, kendini doğru şekilde tanımalı. Nelere uygun olup nelere uygun olmadığını doğru şekilde analiz edebilmelidir.

· Analiz etme yeteneği; Kişi, analizlerini ne denli objektif ve doğru şekilde yapabildiğini kontrol etmeli, eksikliği varsa onu temin etmeli.

· Konunun önemi ve konuya bağlı bilgi düzeyi; Konu ile ilgili alınan karar kişi için ne tür bir önem sahip ve ben konuya ne kadar vakıfım?

Konu ile ilgili alınan kararın varsa içinde bulunacağı diğer bireylere ilgi ve değer derecesi nedir.

Olası sonuçlardan onların etkilenme durumu nedir?

Analiz edilerek konunun önem derecesi belirlenmeli.

· Konuya dair sorulması gerekilenler: Kişi, konuya dair belirli sor kalıpları oluşturmalı ve değerlendirme aşamasında ki verilerini bu yöntem ile elde edebilmeli.
ÖRNEK SORULAR;
- Hangi yaşam alanlarını etkiler?
- Vereceğim kararın olası sonuçları nelerdir?
- Sınırlarım ile bağlantı durumu neler?
- Kararın olası sonuçlarına karşı hissedebileceğim duygular ve karşılaşabileceğim problem veya tepkiler neler olabilir?
- Kararım kimleri nasıl etkiler?
- Konu ile ilgili bağlantım ve konun bende ki yeri nedir?
- Özgüvenim kararıma olumlu veya olumsuz bir etki sunar mı?

· Konuya dair tecrübe: Kişi, konuya ve konuya bağlı karşı bireye dair tecrübeleri var ise bu tecrübelerden kısmi olarak faydalanmalı, analizlerine o verileri de eklemeli.

· Sonuçtan beklenti: Kişi, karar alması gereken konunun sonucundan beklentisini belirlemeli. Analizlerini doğru yaparak konuyu doğru okumalı ve kararın potansiyel etkilerini doğru olarak değerlendirebilmeli.

· Karar süresi: Kişi, karar vermesi gereken süreci doğru değerlendirerek elinde ki verileri doğru bir şekilde analiz edebilmeli, konuya ilişkin beklentilerini realist şekilde oluşturmalı.

Bunlara ek olarak güncel şekilde 3 TİP KARAR VERME metodu olduğu bildiriliyor;

· 1 ) Mantıklı Karar Verme: Gerçekçi seçeneklerden oluşturulur. Sistematik bir doğrultuda süreç ilerler ve kişi kararın sonuçlarına bağlı sorumluluklardan kaçmaz.

· 2 ) İç Tepkisel Karar Verme: Duygulara bağlı bir şekilde hareket edilir. Kombinasyon belirlenmez ve ani tepkimeler meydana gelebilir.

· 3 ) Bağımlı Karar Verme: Karar verme sürecinde ki yönetim kişiden ziyade konuya bağlı çevrenin elinde bulunur. Kişi ikinci planda yer alır.

Özet olarak; Anlık, kısa vadeli veya uzun vadeli olarak verdiğimiz kararlar bizleri olumlu ya da olumsuz bir şekilde muhakkak etkilemektedir.

Vereceğimiz kararların bizlere biyolojik ve ruhani olarak etkileri gelecek nesillerimize genetik veya tecrübeye dayalı olarak aktaracağımız temel değerlerimiz olabilir.

Doğru karar almak, doğru seçimler yapmak, doğru bir yol izlemek için bireysel olarak önce kendimizi doğru şekilde tanımamız gerekir. Hedeflerimizi, planlarımızı, adımlarımızı doğru bir şekilde belirlememiz gerekir.

Verilecek olan kararın bizim için olan önemi ve sonuçlarına dair kombinasyonları gerçekçi şekilde değerlendirilmelidir.

Konudan beklentiler, kişiye veya duruma verilen değerin önemli olduğu gibi, konu sonrasında ki karar sonrasında vereceğimiz tepki de önemlidir.

Öz güvenimizi ve bilgilerimizi doğru bir şekilde yönlendirerek bize en uygun ve en gerçekçi kararı verebilmemiz için, kendimizi en doğru şekilde tanımalıyız.


UNUTMAYIN; İyi bir karar bilgiye dayanır, HİSLERE değil. Karar verirken muhakkak, ama muhakkak somut deliller üzerinden değerlendirmeler yapın. Soyut bir delil, delil olarak kabul edilemez.