İnsanoğlu bilinçli yada bilinçsiz olarak günlük hayatında fiiziksel olarak bir çok tepkimede bulunmaktadır. Bu durum içerisinde zaman ile bilinçaltına işlemiş olan tepkimeler zamanla bizim kişiliğimi/karakterimiz haline gelir.
Bedenimizin de bir dili vardır. Bilinç altı ile ortaklaşa bir çalışma gerçekleştiren beden dili, kişiler arası ilişkilerde etkili rol oynadığı gibi toplumsal ilişkilerle ve çocukların gelişimi ile de doğrudan ilişkilidir. Kişilerin bir araya gelmesi ile oluşan toplum, kişiler arasında bulunan ilişkiler ile orantılı bir ilerlemeye ve bireysel etkilerin devamlılık gösterdiği bir denkleme sahip olmaktadır Nasıl toplumsal faktörler kişiler üzerinde birer etkiye sahip ise , kişilerde toplumlarda aynı etkiye sahiptir. Kişinin bırakmış olacağı izler, vermiş olduğu sinyaller ve kişinin içinde bulunduğu ortam göz önünde bulundurulacak olursa; kişi - iletişim - toplum üçlemesinin bir kısır döngüde bulunduğu görmek neredeyse aşikar bir durumdur.
Kişilerin toplumlara göre değişim sürecinde bulunması, bu değişimlerin kişiler arası iletişime doğrudan etkide bulunması, değişime uğrayan ilişkinin, kişiler arasında ki iletişime ve sosyal çevreye vermiş olduğu etkisi ve bu etkinin yeniden dizayn etmiş olduğu sosyal çevrenin de kişilik karakteristik yapısına, itiyatlarına, düşünce yapısına ve kararlarına olan etkilerini göz önünde bulunduracak olursak eğer, bu kısır döngünün de günümüzdeki değerini daha rahat anlayabiliriz.
Kişiliğin ve karakteristik yapının çocukluk dönemlerinde temellendirildiği ve bu temellendirmenin ilk ayağının ebeveynler olduğu aşikardır. Kişiliğin oluşum sürecinde aile fertleri temelleri atarken, içinde bulunduğu sosyal çevrede aslında o temellerin oluşumunda önemli rol almaktadır. Kişi yukarıdan belirtilen kısır döngünün yönünü ve etkilerini kontrol altına tutamaz ise, çocuğunun kişilik ve karakteristik yapısının oluşumunda kullandığı temellerinin de kontrolden çıkabilme ihtimali bir o kadar yüksektir. Bilinçsiz ve kontrolsüz olarak oluşmakta olan temeller, kişinin yaşam statüsüne , etki ve tepkilerine doğrudan etkide bulunabileceği gibi ilişkilere verdiği öneme de doğrudan etkide bulunacaktır. Birey farklılık gösteren ilişki tepkimelerinin bilinçli bir düzeyde kontrol altına alamadığı takdirde ilişkilerinde ki soru işaretleri ve oluşan boşluklar doğrudan ruhani bir etki bırakacaktır. Bu etki ise kişinin gelişimini sürdürmesinde önemli role sahip olduğu gibi, bu kişinin beraberinde gelecek olan kişilerin ve buna bağlı olarak bir toplumun ve toplumların oluşumda bir etkiye sahip olacaktır. Nitekim ; kişi, ilişkilerinde bilinçaltı tarafından yönetimi sağlanan beden dilini kontrollü ve doğru şekilde kullanmadığı takdirde, karşı tarafın bilinç altında da olumsuz etkiler bırakacaktır. Bu olumsuz etkiler ilişkilere, ilişkiler sosyal çevreye bu sosyal çevrenin de kişinin kararlarına ve düşüncelerine yön veren unsurlardan olduğunu göz önünde bulunduracak olursak , kişi durumun ilerleyen süreçlerinde gerçekleştireceği evliliğini ve bu evlilikten olacak olan çocuğunu ve bu çocuğun topluma vereceği etkinin temelinde yatmaktadır. Beden dilini kontrol et, geleceğin kontrolünde olsun...