Evet, biz her şeye müstahakız. 
Biz derken kimi kastediyorum biliyor musunuz? Tabi ki bilmiyorsunuz. Şimdi açıklayayım:
Biz derken memurdan, işçiden, köylüden, çiftçiden, emekliden, mağdurdan, esnaftan… Yani bu ülkenin tahmini yüzde yetmişini belki de yüzde seksenini oluşturan bir kesimden söz ediyorum.
Neden mi? 
Şunun için: Sokağa çıkıyorsun herkes her kesim dertli. Memur dertli, hekim dertli, işçi dertli, köylü dertli, çiftçi dertli, emekli dertli, mağdur dertli, esnaf dertli… Kimi dinlesen dertli.
Neden dertli?
Öncelikli olarak geçim ve yoksulluk.
Peki, toplumun yüzde yetmiş yüzde sekseni dertli olduğu halde bu durumdan etkilenen bir iktidar var mı? Yok. 
Peki, toplumun yüzde yetmiş yüzde sekseni dertli olduğu halde bu durumdan etkilenen bir muhalefet var mı? Yok. Varsa da çok cılız bir etkilenme ve tepki var.
Peki, işçi, memur, emekli, esnaf, köylü örgütlerinden derneklerinden, sendikalarından tepkiler var mı? Evet, kısmi tepkiler var. 
Neden kısmi diyorum şimdi bunu açıklayayım:
Yüzlerce çalışan sendikası, yüzlerce dernek, onlarca konfederasyon, onlarca siyasi parti ortadayken, bu dertli kesimler böyle parçalanmış bölünmüşken, aynı hedefe yüzlerce koldan gitmeye çalışırken, birbirlerini yok sayarken, birinin eylemine diğeri destek vermezken siz kimden, neyi, hangi güçle, nasıl kurtaracaksınız?
Bir ülkede yaklaşık on beş on altı milyon emeklinin üç tane siyasi partisi mi olur?
Türkiye Emekliler ve Çalışanlar Partisi, Türkiye Emekliler ve Emekçiler Partisi, Türkiye Emekliler Partisi. Bu yapıyla mı emeklilerin haklarını kotaracaksınız?
İşçiler için de durum bunlardan farklı değil…Onlarca İşçi Partisi…
Şu anki Yargıtay verilerine göre; bir ülkenin yüz altmış altı tane siyasi partisi mi olurmuş?
Bu kadar dağınık bir talepkâr yapının hangi isteği yerine getirilir?
Doğaldır ki yaptırım gücünüz olmayan bir yerde alacağınız hiçbir hakkınız da olmayacaktır.
Parti programlarında sizlerin istek ve taleplerinize yer vermeyen ya da yer vermişse bile uygulamayan hiçbir yere itaat etmeden, dirençle hareket ettiğiniz sürece hak elde edebilirsiniz.
Bakın bu dağınık yapıyla özellikle memur emeklilerinin 2024 yılı içerisinde çalışan memurun aldığı seyyanen zamları alamadığı ortadadır. Buna bile tüm kesimler ortaklaşarak yeterli itirazı ortaya koyamamışsak ne yapılsa yeridir.
Yine üzülerek tekrar ediyorum ki bu halimizle “her şeye müstahakız”. 
Hiç debelenmeye gerek yok!
Yaşar GELER