Dünyanın en zor işi olsa gerek Anadolu’da kadın olmak. Anadolu’da kadınlık nedir bilir misiniz? Tabi ki bilen de var bilmeyen de. Gelin ben size anlatayım Anadolu kadınını.
Anadolu’da kadın olmak, öncelikle iyi bir insan olmak demektir. İyi insan olamayan hiç kimse iyi bir kadın da olamaz. İnsanlığı ile aileye ve topluma manevi haz ve değer katar.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir anne olmaktır. Annelik kadınlığın özelliğinden gelen bir durumdur. İyi bir anne mutlak iyi bir gelecek nesil yetiştirir. Onlarca çocuk doğurup, hepsine eşit bakabilmek ve onları hiç gocunmadan iyi bir yurttaş olarak yetiştirebilmektir.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir sanatçı ve müzisyen olmaktır. Evet, gerçekten iyi bir müzisyen ve sanatçıdır. Daha bebeğinin doğumu ile başlar ninni ve müzik üretmeye. Kendi diliyle müziğini çalar, kendi ağzıyla şarkısını/ninnisini söyler. O çocuklar bu ninniler ve müzikle büyürler.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir öğretmen olmaktır. İnsanların ilk öğretmeni mutlak kadınlar ve anneleridir. İyi bir kadın iyi bir öğretmendir ki, çocuğunu da okul çağına kadar nitelikli olarak yetiştirir ve okula hazırlar.
Anadolu’da kadın olmak, çok iyi bir işçi olmaktır. Anadolu kadını mükemmel bir işçidir. Çünkü, ailenin ne kadar işi varsa Anadolu’da bu işi üstlenen insanların çoğunluğu kadınlardır. Anadolu tabiriyle “karnı burnunda” yani daha karnında bebeği varken bile hayvanların sütünü sağar, sütten peynir, yoğurt ve yağ yapar. Ama hiç mi hiç gocunmaz.
Anadolu’da kadın olmak, bir veteriner olmaktır. Anadolu doğal olarak hayvancılık yapılan yerlerin başında gelir. Kendi çocuğunda olduğu gibi, evinde yetiştirdiği hayvanların da doğumundan büyümesine kadar her evresinde kadın etkilidir. Adeta veteriner gibi görev yapar.
Anadolu’da kadın olmak, doktor olmaktır. Malum Anadolu’da sağlık erişimleri kentlerde olduğu gibi kolay erişilebilen yerler değildir. Atadan dededen kalma yöntemler devreye girer ve bu işi de çoğunlukla kadınlar çözer. Adeta bir doktor gibi özel itinayla çoluk çocuğunun sağlık sorununu çözmeye çalışır.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir ziraat mühendisi olmaktır. Anadolu’da bağ, bahçe ve tarla işleri geçim kaynaklarının başında gelir. Peki bu işlerde kim çalışır sanıyorsunuz. Yine ve çoğunlukla tabi ki Anadolu kadını. Adeta bir ziraat mühendisi ya da teknisyeni gibi itinayla çalışır.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir gıda mühendisi olmaktır. Anadolu kadını şehre inmedikçe ki birçoğu belki yıllarca sağlık sorunu dışında şehre inmez, lokanta nedir bilmez. Yani hazır yemeğin tadını çok zor bilir. Anadolu’da yemek üretimi de onun düzen içerisinde tüketilmesinden de kadın sorumludur. Öyle ölçü falan da bilmez el kararı ya da göz kararı ölçümlerle tadı ve lezzeti yakalar. 
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir tekstilci olmaktır. Evet Anadolu kadını gerçekten bir tekstilcidir. Yünün ip olmasından, ipin giysiye dönüşmesinden, trikoya evrilmesinden hemen hemen her aşamasında Anadolu kadınının el emeği ve göz nuru vardır. Alın size tekstil mühendisi.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir mühendis ve mimar olmaktır. Anadolu’da evlerin bakım onarımı dahil hemen her şeyinden kadın da erkek kadar iş yapar. Hatta, kentliler bilmez ama hayvan dışkılarının tezeğe yani Anadolu yakıtına dönüşmesinde, tezeğin kesimi, kurutulması ve kalağa dönüşmesi yani düzen içerisinde örülmesi ve yakılmasına kadar geçen mühendislik süreçlerinin tümünden kadın sorumludur.
Anadolu’da kadın olmak, iyi bir ekonomist olmaktır. Anadolu’da ticari işler her ne kadar erkek tarafından yönetiliyor gibi dursa da ailenin üretimden tüketimine kadar her aşamasında kadın da erkek kadar etkili ve yetkilidir. Bundan daha iyi ekonomist olunur mu?
İşte bunun gibi daha onlarca yazılabilecek nitelikleri olan bir insandır Anadolu kadını. 
İşte Anadolu kadını olmak, böyle bir insan olmaktır. Bir o kadar da her şeye rağmen mutlu olmaktır.
Kent kadınları da bu özelliklerin birçoğunu taşır ama Anadolu kadını kent kadınlarının çok ama çok önünde giderler.
Tüm kadınlarımıza saygıyla!