Bu konuda çok çeşitli zamanlarda çok farklı yazılar yazdım ve çok ta yazanlar oldu. Ancak ne yazarsak yazalım ne söylersek söyleyelim durum pek te değişmiyor.
Değişen tek şey, liyakatsiz kişilerin elinde dernekler heba olup gidiyor. 
Değişen tek şey, her yazdığımızda burnundan soluyan adamlar.
Değişen tek şey, yazılanlardan ders çıkarma yerine yazanlara ya da yazılmasını isteyenlere kinle dolu suratlar ve nefret dolu bakışlar.
Değişen tek şey, kafayı kuma sokup, üretim yerine tüketenler.
Değişen tek şey, hazıra konup var olanın üzerinden bir şeyler yapıyormuş gibi görünenler.
Değişen tek şey, kimi kahvecilik kimi farklı ticaret yollarıyla durumu kurtaranlar.
Değişmeyen şey ise, aynı tas aynı hamam aynı kurum aynı yöneticiler.
Şimdi neden böyle yazıyorsun diye soruyorsunuz değil mi? Buyurun açıklayayım:
İstanbul için söyleyeyim, beş federasyon ve yaklaşık iki yüze yakın dernek…
Tabi ki az da olsa derneklerimiz içerisinde güzel işler yapan, eğitime destek veren, okuluna, camiine, köylüsüne, ilçesine, iline sahip çıkıp proje üreten, öğrencilere burslar veren, hakikaten güzel işler yapan birçok dernek var. Ayrıca onları da kutluyorum.
Peki, bunların dışında kalan dernekler ne iş yaparlar? Yaptıkları bir şeyler varsa yazsınlar ben de buradan ilan edeyim. Geçenlerde bir grupta böyle bir serzenişte bulundum, Göle derneklerimizden birisi “Hocam biz Avrupa ve Anadolu Yakasında her köy adına bir ağaç diktik.” Diye yanıtladı. Yani etkinlikse etkinlik. Çok fazla bir öneme sahip değilse de bir ağaç dikmek bile çok değerlidir, bu ülkede. 
E peki diğerleri… Ya kardeşim senede bir kez kaz gecesi yapıp milleti bir araya getirmenin dışında ne iş yapıyorsunuz? Tabi ki bu etkinlikte çok değerlidir. İnsanlar bir araya gelip hasret gideriyorlar. Gerçi bu pahalılıkta artık kaz gecesi de yapılamaz ya! Neyse.
Ancak, bu konuda ben derneklere hak veriyor ve bu geceleri de önemsiyor ve destekliyorum. Hem ekonomik sorunlarını çözmüş oluyorlar hem de yöresinin yemek, müzik ve saygı kültürünü geliştiriyorlar. Özellikle de köy dernekleri için halkın birlik ve dayanışmasını artırıyor ve insanlar yakınları ve komşularıyla hasret gideriyorlar.
Hadi iş yapacaksınız da iş bulamıyorsunuz diyelim. Daha geçen gün Çıldır Devlet Hastanesi için bir adet temizlik robotuna ihtiyaç var, buyurun yapın dedim; herkes kafasını kuma gömdü.
Hadi açık olan okullarınıza destek olun. Hadi köyünüzün camiini köy odasını, kütüphanesini, yolunu, suyunu vb. sorunlarını gündeme getirin, çözün desem ortadan yok olursunuz.
Tüm köy okulları kapalı. Mesela, kapanan köy okullarının çocukları Çıldır merkezde Yatılı Bölge Ortaokulu/İlkokulunda okuyor, onların sorunlarına destek olun desem kaç dernek ortaya çıkar. Ya da Ardahan’ın diğer ilçeleri ve merkez okullarının sorunlarına destek olmak ister misiniz? Her gün bana onlarca kitap, kaynak kitap, kırtasiye, giysi vb. ihtiyaç talepleri geliyor, hadi onları karşılayın desem kimler el kaldırır?
İsteyene okul listelerini gönderebilirim. 
Varsa babayiğit dernek çıksın ortaya…
Örneğin, bana göre Ardahan’ın en elzem sorunlarından doğalgaz, yollar, yayla yolları, tüneller, doğu ekspresi, havaalanı, orman kesimleri, spor kulüpleri, kapalı köy okulları üzerine projeler üreten kaç dernek var, bilmek isterim. Bu konulara kafa yoran dernekler varsa kutluyorum. Kafa yormayan dernekler için de öneriyorum.
Hatta faaliyet yapmış olan derneklerin de mesela 2024 yılı faaliyetlerini lütfen yorum kısmına yazsınlar. Derdim kimseyi töhmet altında bırakmak değil, etkinlik yapılması için güdülemektir.
Hadi kalın sağlıcakla!
Yaşar GELER