2018 yılında yapılan genel seçim öncesi MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli tarafından teklif edilen “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” AK Parti tarafından da kabul görünce şu an devam eden “Cumhur ittifakı” hayata geçmiş oldu.
31 mart 2019 yılında yapılan yerel seçimde sonrasında 14 mayıs 2023 ve 28 mayıs 2023 tarihindeki seçimde her iki parti tarafından benimsenen “Cumhur ittifakı” modeli 2019 yılındaki yerel seçimde istenilen başarıyı yakalayamadı ancak geçtiğimiz mayıs ayında biraz daha genişletilen ittifak hem TBMM’de çoğunluğu sağladı hem de Cumhurbaşkanlığı yeniden kazanıldı.
14 mayıs tarihinde yapılan milletvekili genel seçimi öncesi ortaya çıkan kamuoyu anketleri AK Partinin oylarında önemli ölçüde düşüş olduğunu gösteriyordu ki bu anketlerin doğru olduğu Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan ile AK Parti arasındaki oy farkı görüldüğünde netleşti.
Durumun farkına varan AK Parti yönetimi “en azından AK Partiye gelmeyecek oylar cumhur ittifakından millet ittifakına gitmesin” anlayışı ile yeni bir siyaset geliştirdi, Sandıklar açılıp oylar sayıldığında da yapılanın doğru bir çalışma olduğu ortaya çıktı zira AK Partinin oyları azalmasına rağmen oylar MHP’ye gidince Cumhur ittifakı 23 sandalye fazlası ile iktidarda kalmayı başardı.
14 mayıs ve 28 mayıs tarihinde seçim kazanılmasına rağmen seçimden önce başlayan zam yağmuru olanca hızı ile devam edince cumhur ittifakı içerisinde bulunan AK Parti seçmeni tam bir şaşkınlık yaşamaya başladı.
Cumhur ittifakını destekleyen ancak olumsuz giden hiçbir siyasete ortak olmayan MHP bir noktadan sonra AK partiye faydası olmayan ancak o cenahtaki seçmenin oylarının MHP’ye yönelmesine imkan verecek söylemler geliştirmeye başladı.
Hatırlayan okuyucular vardır emekliler maaşlarına daha fazla zam yapılmasını beklerken Cumhurbaşkanı Erdoğan zam yapılmayacağını söylediğinde MHP genel başkanı Devlet Bahçeli “emeklilere zam yapılması gerekir” şeklinde bir konuşma gerçekleştirmişti.
Son dönemlerde bilindiği gibi Türkiye’de iç siyaset ile dış siyaset tam anlamı ile iç içe geçmiş durumda,
Dışarıda meydana gelen herhangi bir hadise o anki duruma göre lehte yada aleyhte bir propagandaya dönüşebiliyor.
07 ekim tarihi ile birlikte İsrail, Gazze’de hepimizin nefretini kazanan saldırılar gerçekleştiriyor, Bölgedeki topraklarını genişletmek adına İsrail’in çoluk çocuk demeden tüm insanları katlettiği bir noktada tüm dünya adeta üç maymunu oynuyor.
Son bir haftaya kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimindeki hükümet geçmiş dönemlere göre daha çok ortada daha ılımlı bir siyaset güdüyor, her iki tarafa da itidal tavsiye ediyordu.
Bu durum geniş bir kitle tarafından olumlu olarak kabul görüyorken özellikle AK Partiye oy vermiş sadık muhafazakar seçmenin tepkisini çekiyor İsrail’e karşı kınamanın dışında daha sert yaptırımların yapılması gerektiğini düşünüyor.
İşte tam bu sırada MHP genel başkanı Devlet Bahçeli Filistin ile ilgili olarak daha çok AK parti tabanının hoşuna gidecek söylemlerde bulunuyor, saldırıları durdurması için İsrail’e 24 saat süre veriyor daha da önemlisi gerekirse tek başına bölgeye gidebileceğini söylüyordu.
AK Parti cenahının orta yolcu siyaseti, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin son derece sert söylemlerinin gölgesinde kalınca çok sayıda seçmenin gözlerinin bir anda MHP tarafına çevrilmesine vesile oldu.
İşte ne olduysa o andan sonra oldu,
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık 18 günlük sessizliğini adeta bozarak kendisine has üslubu ile partisinin tabanını rahatlatacak söylemleri sıralayınca hamaset dolu ifadeleri duyan AK parti tabanı “işe bu” demeye başladı.
Biz MHP’nin AK parti tabanından oy devşirmeye matuf bu tür söylemlerinin daha belli bir süre devam edeceğini düşünüyoruz, İki parti arasındaki bu söylemlerin yaklaşan yerel seçimde bir ayrışmaya gidip gitmeyeceğini de önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Hepimiz Türkiye’nin son derece zor bir süreç içerisinde olduğunu biliyoruz, görüyoruz,
İçeride olağanüstü bir hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntı mevcut, dışarıda ise yalnız kalan bir ülke pozisyonunda olmak hepimizde hayal kırıklığı yaratıyor.
AK Parti ile MHP arasında var olan ittifak süreci bir şekilde devam ederken diğer taraftan da “üstü örtülü” mücadele kıyasıya devam ediyor.
Sonucun ne olacağını herkes gibi bizde merak ediyoruz.